Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak, yakın ilişkide bulunduğu birçok ülkeye göre çok daha az alkol tüketim verileri kaydeden Türkiye’nin alkollü içkilere yönelik uyguladığı kamu politikalarında oldukça katı bir tutum sergilemesini eleştirmekteyiz. Alkollü içkilere yönelik uygulanan ağır vergi külfeti ve erişim kısıtlaması gibi düzenlemelerin alkol tüketimini azaltmaya kabil olduğu iddiası şüphelidir, zira karşımızda mevzubahis kısıtlamalar ile azalabilecek seviyede tüketim yüzdeleri bulunmamaktadır. Sıkça ifade ettiğimiz üzere Türkiye’nin alkollü içki tüketim verileri senelerdir yıllık kişi başı 1 litre saf alkol tüketim ortalamasında seyretmektedir.
Daha doğru bir ifade ile Türkiye’de alkollü içkilere yönelik uygulanan kısıtlayıcı kamu politikaları, olmayan bir sorunu gidermek şiarıyla yürürlüğe konulmuşken, bir şekilde çok daha ciddi ve büyük bir sorun meydana getirmektedir, o sorunun ismi ise kaçak içki karaborsasıdır.
Kaçak içki karaborsasını, kaçakçılık faaliyetleri neticesinde bir biçimde yasadışı bir pazar hâline gelen sahte veya bandrolsüz içki piyasası olarak tanımlamak mümkündür. Türkiye, aşağı yukarı her gün bir veya birden çok kaçakçılık operasyonu ile karşı karşıya kalmaktadır. Emniyet güçleri, muhtelif il ve ilçelerde operasyonlar düzenlemek suretiyle kaçak/sahte içki üreten veya pazarlayan kimselere adlî işlem uygulamakta, ürettikleri ve piyasaya sürmeyi hedefledikleri ürünlere el koymaktadırlar. Bunun en temel nedeni, sahte içkinin halk sağlığına yönelik korkunç bir tehdit teşkil etmesidir. Kaldı ki sahte içkiye bağlı zehirlenmeler neticesinde her sene onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmektedir.
Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak, sözünü ettiğimiz bu iki vakıa arasında yadsınamaz bir nedensellik ilişkisi kuruyoruz. Bize göre, Türkiye’nin düşük alkol tüketim oranına karşın uyguladığı katı kamu politikaları, marketten alınacak bandrollü ve güvenilir alkollü içkilere olan erişimi oldukça güç bir hâle getirmektedir. Bunun en bâriz örneği vergilerdir. Gerçekten de, alkollü içkilerin market fiyatları ağır Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) altında ezilmekte, ve nihayetinde markete yansıyan fiyat birçok tüketici tarafından karşılanabilir olmaktan çıkmaktadır. Kurduğumuz nedensellik ilişkisine göre bu senaryodaki sonuç vatandaşın ilgisinin daha kolay ve ucuz erişilebilen sahte/kaçak içkilere yönelmesi olacaktır.
Yüksek vergilerden kaynaklı erişim engelinin kaçınılmaz sonucu hâline gelen kaçak/sahte içki karaborsası, böylelikle büyümekte ve daha büyük bir tehdit hâline gelmektedir. Platform olarak bunu önleyebilmek adına, Türkiye’nin kayıt dışı alkol tüketimine yönelik verileri günlük izliyor ve bu verileri üç aylık periyotlar halinde kamuoyuyla paylaşıyoruz. Her üç ayda bir yayınladığımız “Üç Aylık Türkiye Kayıt Dışı Alkol Tüketim Verileri” ile Türkiye’nin kaçak/sahte içki karaborsası ile vermekte olduğu savaşın ciddiyetini somut veriler yoluyla kamuyoyuyla paylaşıyor ve meselenin ardındaki neden-sonuç ilişkisine dikkat çekiyoruz.
Aşağıdaki tablo, bu yıl yayınladığımız verilerden üçüncüsü olan Temmuz-Eylül verilerini içermektedir. Tabloda kaçakçılık faaliyeti neticesinde kaçak/sahte içki ile birlikte ele geçirilen diğer mallar geçtiğimiz aylardan farklılık göstermezken kaçak/sahte içki dışında en çok ele geçirilen ikinci ürün sahte bandrol olmuştur. Bu, durumun ne kadar korkunç bir sahtekârlık maskesi ardına gizlendiğinin bir göstergesidir.
Üç ay boyunca yalnızca 27 gün kaçak/sahte içki ele geçirilen bir operasyon yapılmadan geçmiştir, bu da üç aylık periyot için oldukça sık bir operasyon aralığı anlamına gelmekte, nihayetinde toplam 117 operasyona işaret etmektedir. Bu operasyonlar neticesinde toplam 530 kişi hakkında yasal işlem başlatılmış olup, toplam 101,238 litre kaçak/sahte içki ele geçirilmiştir. Her ne kadar bu üç aylık periyotta hiçbir vatandaşımızın sahte/kaçak içkiye bağlı bir sebepten dolayı hayatını kaybettiğini söylemesek de ele geçirilen litre ile operasyon sıklığı, ortadaki tehditin ne kadar korkutucu olduğunu gözler önüne sermektedir.
Önümüzdeki üç aylık periyotta, daha özgürlükçü kamu politikaları ışığında, erişimi daha yüksek market fiyatları, düşük vergiler ve rahatlatıcı kayıt dışı alkol tüketim verileri ile karşınızda olmayı ümit ediyoruz!