AnalizYayınlar

Sayıların Siyaseti: TÜİK’in Güven Krizi

Modern toplumların sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi, piyasaların daha doğru çalışması ve sürdürülebilir kalkınma politikalarının oluşturulabilmesi, güvenilir ve güncel istatistiklere duyulan ihtiyaçla doğrudan ilişkilidir. Bu güvenilir ve güncel istatistiklerle kararların alınması hem risklerin öngörülmesini kolaylaştırmakta hem de olası olumsuz sonuçların önüne geçilmesine yardımcı olmaktadır. Güvenilir olmayan ve güncelliğini yitirmiş verilere dayanan kararlar ise belirsizlikleri artırarak öngörülebilirliği azaltmakta ve stratejik düzeyde hatalı yönelimlere neden olabilmektedir. Yönetim bilimci Peter F. Drucker’ın da ifade ettiği üzere ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz. Benzer şekilde, her durumda mutlak bir şekilde geçerli olmasa da Lord Kelvin’in şu sözü de bu yaklaşımı desteklemektedir: “Konuştuğunuz şeyi ölçebildiğinizde ve bunu sayılarla ifade edebildiğinizde, onun hakkında bir şeyler biliyorsunuz demektir.” Bu nedenle, özellikle stratejik süreçlerde veri temelli bir yaklaşım benimsemek; konuştuğunuz konu hakkında bir şeyler bilmeyi, bilgiye dayalı hareket etmeyi, belirsizlikleri azaltmayı ve başarı şansını artırmayı mümkün kılmaktadır. 

Türkiye’de ihtiyaç duyulan bu istatistikleri sağlamakla görevli kuruluş, Türkiye İstatistik Kurumu yani TÜİK’tir. TÜİK kuruluş yasasında tanımlandığı haliyle, ülkenin ekonomi, sosyal konular, demografi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli görülen diğer alanlardaki istatistiklerini derlemek, değerlendirmek ve yayımlamakla görevli bir devlet kurumudur. TÜİK’in ülkenin mevcut koşullarını yansıtma zorunluluğuyla üstlendiği bu misyon beraberinde bağımsız veri ve istatistik üretimini de gerektirmektedir. Ancak son yıllarda bağımsız ve güvenilir veri üretimi konusunda TÜİK ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Başta enflasyon ve işsizlik olmak üzere birçok istatistiki verinin sokaktaki gerçeklerle örtüşmediği düşüncesiyle, kamuoyunda kuruma yönelik bir güven kaybı oluşmuştur. Ortaya çıkan güven kaybı ise uzun vadede telafisi güç bir noktaya ulaşmış durumdadır. TÜİK’in gerçeği yansıtmak yerine gerçekliği yeniden inşası, giderek toplumsal mutabakatı zedeleyen bir noktaya evrilmiştir.

Yazar: Dr. Caner Gerek

Sayıların Siyaseti: TÜİK’in Güven Krizi analizinin tamamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Shares:

Okumaya Devam Edin