Karbon ayak izi, bir kişi, kurum veya ülkenin her türlü faaliyeti sonucu atmosfere saldığı sera gazı miktarını ifade eder. Birim karbondioksit (CO2) cinsinden ifade edilen karbon ayak izi; birincil karbon
Yayınlar
Klasik iktisat ekolünün önde gelen temsilcilerinden olan David Ricardo (1772-1823), özellikle emeğin değeri, ticaretin doğası ve vergilendirme bağlamında önemli katkılar sunmuştur. Ricardo’nun iktisadi görüşleri iktisat teorisinin evriminde kritik öneme sahip
Türkiye, son yıllarda artan kuraklık sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. İklim değişikliği, yanlış tarım uygulamaları, su kaynaklarının etkili bir şekilde yönetilememesi ve artan nüfus gibi faktörler, Türkiye'nin birçok bölgesinde su kaynaklarının
“Liberal bir ekolojik yaklaşım nasıl olmalı?” sorusuna bir cevap niteliğinde bir ülke düşünün; sıfır fosil yakıt, yenilenebilir ve nükleer enerji yatırımları, emisyon ticareti sistemi, realist hedefler, orta ve uzun vadeli
Kendilerini ‘’demokrat aydınlar’’ olarak niteleyen solcular ile bazı Kemalistler 12 Eylül rejiminin Türkiye toplumunu depolitize ettiğini (politikaya ilgisizleştirdiğini) ileri sürerler. Bu sözde büyük bir doğruluk payı vardır. Doğrudur çünkü ister
Heartland Enstitüsü'nde çalışan H. Sterling Burnett, "Enerji her ekonominin can damarıdır," diye yazıyor. "Karbon vergisi enerji fiyatlarını yükselterek istihdamı azaltacak, böylece ABD'li şirketlerin yabancı rakipleriyle rekabet etmesini zorlaştıracak ve yoksulları
Çevre kirliliği, yanlış atık yönetimi, yoğun fosil yakıt kullanımı ve fosil yakıt kullanımı yerine geçebilecek enerji kaynaklarına geçişin tam olarak sağlanamaması, iklim değişikliğine sebep olmaktadır. Çağımızın en önemli sorunlarından olan
Özgürlük Araştırmaları Derneği’nin uluslararası partnerlerinden biri olan World Justice Project (Dünya Adalet Projesi) 2012 yılından bu yana ülkelerin uygulamada hukukun üstünlüğüne ne ölçüde bağlı olduklarını gösteren nicel bir değerlendirme aracı
Editörden, Geçen Mayıs’ta yapılan genel seçimler, umulanın aksine, maalesef Türkiye’nin siyasî sağlığını iyileştirecek yeni bir dönemin başlangıcı olmadı. O tarihten beri işlerin kısa ve hatta orta vadede düzeleceğine; ülkenin özgürlük,
Sivil din (civil religion) 18. yüzyılda Jan Jack Rousseau’nun icat ettiği ve Amerikalı sosyolog Robert Bellah’ın 1960’lar ve 70’lerde yeniden yorumladığı siyasî ve sosyolojik bir terimdir. Sivil din modern devletin