Biyologlar organizmaların kendi fizikî çevrelerine nasıl intibak ettiklerini açıklarlar ama ideologlar da kendi sosyal çevrelerine intibak ederler. Siyasî solun fikirleri hakkındaki en temel gerçek bunların işe yaramaz olduklarıdır; bu yüzden
Yayınlar
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin "Milletin Gücüyle Sınırları Aşan Liderlik" sloganıyla 11-13 Temmuz tarihlerinde Ankara-Kızılcahamam'da gerçekleştirdiği ‘’İstişare ve Değerlendirme’’ kampının ilk gününde, halihazırda devam eden ‘’Çözüm Süreci’’yle bağlantılı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Günümüzde ‘’sivil toplum’’ analitik bir kavram olmaktan çok, devletin baskıcılığını -tamamen önleyemese de- frenleyen veya dengeleyen ana sosyolojik dinamik olarak anlaşılmaktadır. Bu anlamda özerk bir sivil toplumun varlığı demokrasinin de
GİRİŞ Türkiye’nin bugünkü Kürt sorununun temelinde, aşağı yukarı 1925’ten başlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tedricen Türk milliyetçiliği ideolojisinin yönlendirdiği etno-kültürel bir ‘’Türk ulus-devleti’’ne dönüştürülmesi ve o zamandan beri devletin Kürt nüfusa bu
ÖZET Bu çalışmada, Türkiye’de rekabet alanındaki düzenlemelerin şeffaflığı incelenmiştir. Konu genel olarak rekabet alanındaki düzenlemeler olsa da özellikle (1) rekabeti tesis etmek amacıyla oluşturulan kurallar ve politikaların ne kadar net,
Leman adlı mizah dergisinde yayımlanan bir karikatürde bombalanan bir şehrin üzerinde Muhammed ve Musa adlı iki hayalî kişinin görüntüsünün yer alması sonrasında yaşanan müessif olaylar malum. Adı geçen derginin karikatürde
‘’Katılımcı faşizm’’ benim için ideolojik ve retoriksel bir sopa değil de siyasal iktisatla ilgili teknik bir terimdir. Ben bu terimi kullandığımda çoğu insan onun ‘’faşizm’’ kısmına tepki gösterir, ama ‘’katılımcı’’
Geçen yüzyılın önde gelen özgürlükçü düşünürlerinden Murray Rothbard (1926-1995) ‘’Devletin Anatomisi’’ (1974) adlı ünlü denemesinde 20. yüzyılda devlet gücünün toplumsal gücün önüne geçtiğini ve bunun sonucunun da topyekûn savaşlar ve
GİRİŞ Hukuk devleti, ya da hukukun üstünlüğü özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısında evrensel kabul görmüş bir siyasi idealdir. Her ne kadar son yıllarda dünyada yeniden otoriterleşme rüzgarları esmeye başlamış ve