Geçenlerde gazetelerde bir hafta arayla iki ilginç haber yayımlandı. Tarih olarak daha yeni olanın başlığı şöyle: ‘’En fazla sansür yolsuzluk haberlerine’’. Haber şöyle devam ediyor: ‘’Free Web Turkey 2023 İnternet
Yayınlar
Serbest piyasa çevreciliği düşünüldüğünün aksine yalnızca piyasa mekanizmalarına değil, aynı zamanda kurumsal düzenlemelere bağlı olarak da işleyişini sürdürmektedir. Bu düzenlemeler; mülkiyet hakları, sözleşmelerin korunması, hukuki ve çevresel düzenlemeler gibi unsurları
Çevre koruması ve ekonomik büyüme genellikle karşı karşıya gelmiş gibi görünen kavramlardır. Bir yanda, çevre koruma ve sürdürülebilirlik vurgusu ile doğal kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi ve ekosistemlerin sağlığının korunması
Editör’den, Geçen iki haftada ulusal siyasetin gündemi çok yoğun değildi. MHP’yle bağlantılı olma ihtimali nedeniyle kamuoyunun ilgisini üzerine çeken Sinan Ateş cinayeti davasıyla ilgili gelişmeler ve hükûmetin çoktandır üzerinde çalıştığı
‘’Devletsiz Hukuk’’ serisinin bu son yazısında 20. yüzyılın önde gelen klasik liberal düşünürü Friedrich A. Hayek’in (1899-1992) ‘’devletsiz hukuk’’la ilgili görüşlerini gözden geçireceğim. Hayek kariyerine iktisatçı olarak başlamış ve iktisatta
Vaktiyle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) yan kuruluşu olarak bilinen ‘’Ülkü Ocakları’’nın genel başkanlığını da yapmış olan Sinan Ateş’in kurban gittiği cinayetin soruşturulması etrafında gelişen -en hafif deyimiyle- tuhaf olaylar serisi
Günümüzde iklim değişikliğinin neden olduğu düzensiz ve aşırı hava olayları yeryüzündeki birçok bölgeyi yaşanmaz hale getirmektedir. Küresel ısınmayı Paris Anlaşması kapsamında hedeflenen sanayi öncesi döneme kıyasla 1.5-2 santigrat derece ile
Editör’den, Bayram nedeniyle Özgürlük Gündemi’ne ara vermemiz yüzünden üç hafta kadar bir süre bu sayfalarda sizinle buluşamadıysak ta, bu arada Türkiye siyasetinde dikkate değer bir gelişme de olmadı. Ortaya çıkan
Bir gazetenin 27 Haziran tarihli nüshasında ‘’Erdoğan normalleşme defterini kapattı’’ başlığıyla verdiği haber, paradoksal gibi görünse de, aslında Türkiye siyasetinin yeniden son yıllarda alıştığımız ‘’normal’’ine dönmek üzere olduğu anlamına geliyor.
Geçen yazıda ‘’Devletsiz Hukuk’’ yaklaşımının biri hukukçu diğeri iktisatçı olan yaşayan iki temsilcisinin -John Hasnas ve Bruce Benson’ın- görüşlerine göz atmıştım. Bugün ise devletsiz hukuk öğretisinin hayatta olmayan öncü temsilcisinin,