Günümüzde iklim değişikliğinin neden olduğu düzensiz ve aşırı hava olayları yeryüzündeki birçok bölgeyi yaşanmaz hale getirmektedir. Küresel ısınmayı Paris Anlaşması kapsamında hedeflenen sanayi öncesi döneme kıyasla 1.5-2 santigrat derece ile
Türkçe
Editör’den, Bayram nedeniyle Özgürlük Gündemi’ne ara vermemiz yüzünden üç hafta kadar bir süre bu sayfalarda sizinle buluşamadıysak ta, bu arada Türkiye siyasetinde dikkate değer bir gelişme de olmadı. Ortaya çıkan
Bir gazetenin 27 Haziran tarihli nüshasında ‘’Erdoğan normalleşme defterini kapattı’’ başlığıyla verdiği haber, paradoksal gibi görünse de, aslında Türkiye siyasetinin yeniden son yıllarda alıştığımız ‘’normal’’ine dönmek üzere olduğu anlamına geliyor.
Geçen yazıda ‘’Devletsiz Hukuk’’ yaklaşımının biri hukukçu diğeri iktisatçı olan yaşayan iki temsilcisinin -John Hasnas ve Bruce Benson’ın- görüşlerine göz atmıştım. Bugün ise devletsiz hukuk öğretisinin hayatta olmayan öncü temsilcisinin,
Hukukun mahiyeti hakkında çağımızda baskın olan görüş, onun belli bir irade tarafından bilinçli tasarım eseri olarak yaratılmış olan bir kurallar sistemi olduğunu varsayar. Bir zamanlar bu irade kralların, sultanların, padişahların
Editör’den Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Son haftalarda Türkiye siyasetinde bir durgunluk gözleniyor, ülkenin gerçek gündemi adeta askıya alınmış durumda. Gerçi AKP Genel Başkan Vekili Efgan Alâ’nın açıkladığına göre, hükümet bugünlerde
‘’Türkiye toplumu olarak bizim temel problemimiz şudur: Bizim ne hür ve medenî bir hayata temel oluşturacak ortak değerlerimiz, ne de bu değerleri koruyacak kurumlarımız var.’’ Bugüne kadarki sosyal bilim okumalarım
(Aşağıda 21 yıl önce başka bir gazetede çıkmış olan ‘’Piyasa ve Özgürlük’’ başlıklı yazımı tekrar okuyucularımın dikkatine sunuyorum) Merkezî plancılığa dayanan “komuta ekonomisi”nin dramatik başarısızlığının tarihen sabit olmasından sonra, bir
Editör'den, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Son haftalarda cereyan eden kimi siyasî gelişmeler iktidar ortakları AKP ile MHP arasında bir süredir en hafif tabiriyle bir gerilim yaşandığını göstermektedir. Yargıtay’ın iş insanı
Malum, Türkiye’deki eğitim sisteminin dayandığı ilkeler ve değer tercihleri, yapısı ve işleyişi bakımlarından toplumumuzun büyük sorun alanlarından birini oluşturuyor. Bugünlerde de ilk ve orta öğretim müfredatında hükümetin yapmaya çalıştığı değişikliğin