Mart ayından bu yana COVID-19 salgını sebebiyle Türkiye’de genel sokağa çıkma kısıtlamalarının yanı sıra 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı olanlar ile kronik rahatsızlığı bulunanlara sokağa çıkma kısıtlamalarının getirilmesi söz konusu olmuştur. Birçoğu İç İşleri Bakanlığının çıkardığı genelgelerle uygulanan ve temel hak ve özgürlükleri önemli ölçüde etkileyen bu kısıtlamaların kanuni dayanağı olarak İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesinin C fıkrası ile Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 27. ve 72. maddeleri gösterilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemelerin sokağa çıkma kısıtlamalarına dayanak olması, 1982 Anayasası’nın öngördüğü anayasal düzen bakımından oldukça sorunludur. Sokağa çıkma kısıtlamaları 1982 Anayasası’nın 23. maddesinde güvence altına alınan seyahat hürriyetine bir müdahale niteliğindedir. Hatta belirli bir süreyi aşan sokağa çıkma kısıtlamalarının kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale niteliğinde olduğu da belirtilebilir. Çalışanların işyerlerine gidememesi, öğrencilerin okullara gidememesi, kişilerin sosyal çevrelerinden uzak kalması ve benzer yoksunlukların gösterdiği gibi sokağa çıkma kısıtlamaları ayrıca çalışma hakkı, eğitim hakkı, mad- di ve manevi varlığı geliştirme hakkı gibi diğer hak ve özgürlükleri de sınırlandırmaktadır. 1982 Anayasası temel hak ve özgürlükleri sınırlandırma koşullarını olağan dönem ve olağanüstü hâl ilan edilen dönem ayrımı temelinde farklı düzenlemektedir. Bu çerçevede olağanüstü hâllerde olağan döneme göre sınırlama koşulları esnemekte, kamu gücü kullananların hareket alanı genişlemektedir. Olağanüstü hâlin söz konusu olmadığı olağan dönemlerde ise temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması bakımından çok daha gü- venceli koşullar söz konusudur. COVID-19 sebebiyle olağanüstü koşullar altında yaşadığımız tartışmasız olsa da Mart ayından bu yana 1982 Anayasası’nın öngördüğü şekilde ilân edilmiş bir olağanüstü hâl mevcut değildir. Bu durumda, COVID-19 sebebiyle getirilen sokağa çıkma kısıtlamalarının temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması bakımından olağan dönemlerde gözetilmesi gereken koşullara uygunluğunun incelenmesi gerekmektedir.
- Home
- Yayınlar
- Covid-19 Dosyası
- Covid-19 Sebebiyle Uygulanan Sokağa Çıkma Kısıtlamaları Hukuka Uygun Mu?
Covid-19 Sebebiyle Uygulanan Sokağa Çıkma Kısıtlamaları Hukuka Uygun Mu?
Virüsle mücadele amacına yönelik tedbirlerin alınması yolundaki toplumsal uzlaşma hukukilikle ilgili kaygıların üzerini örtmemelidir. Unutulmamalıdır ki hukuk devletinden verilen her ödün salgın hastalıklar kadar tehlikeli olabilir.
Tags:
Posted ByVolkan Arslan
Lise eğitimini Yeşilköy Anadolu Lisesinde tamamlayan Volkan Aslan 2006 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesine girmiş ve lisans eğitimini 2011 yılında birincilikle bitirmiştir. Yüksek lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Bölümü’nde 2013 yılında tamamlamıştır. Aynı yıl, yüksek lisans tezi ile ilgili araştırmalarda bulunmak amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 3 ay geçirmiştir. 2017-2018 yılları arasında ise doktora tezi ile ilgili araştırmalarda bulunmak üzere Almanya’nın Heidelberg şehrinde bulunan Max Planck Karşılaştırmalı Kamu Hukuku ve Uluslararası Hukuk Enstitüsünde bir yıl süreyle misafir araştırmacı olarak bulunmuştur. Ardından doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Bölümü’nde 2019 yılında tamamlamıştır. 2020 yılında yayımlanan Karşılaştırmalı Anayasa Hukukunda ve Türkiye’de Devlet Başkanının Kararname Yetkisi adlı kitabının yanı sıra Türkçe ve İngilizce birçok makale ve kitap bölümü bulunmaktadır. 2011 yılının Eylül ayından bu yana İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalında çalışmaktadır.
Okumaya Devam Edin
Özgürlük Araştırmaları olarak Friedrich Naumann Foundation - Turkey desteğiyle hazırlanan Korona virüs salgınına yönelik hükümet politikalarının etkinliğini ve liberal değerlerle ilişkisini ele almak üzere hazırladığımız 'Bülten'in birinci sayısı sizlerle!
Özgürlük Araştırmaları olarak güncel gelişmeleri, Korona virüs salgınına yönelik hükümet politikalarının etkinliğini ve liberal değerlerle ilişkisini ele almak üzere hazırladığımız 'Bülten'in sekizinci sayısı çıktı!
Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılı Aralık ayında ortaya çıkıp, 2020 yılı Mart ayında pandemiye dönüşen ve 11 Nisan 2020 tarihi itibariyle, dünya çapında, yaklaşık 110.000 insanın ölümüne yol açan korona