Hukukun adaletle bağlantısı işte tam da bu noktada devreye girmektedir: Hukuk eğer arkasındaki devlet gücü sayesinde etkili bir şekilde işleyen bir fenomenden ibaret değilse, onu insanların hukuka ilişkin evrensel algısının ilk referansı olan ‘’adalet’’ değerinden bağımsız olarak düşünemeyiz. Hukuk düşüncesi her yerde adaletle ilgilidir; başta belirttiğimiz gibi, hemen hemen bütün kültürlerde hukukun adaletle kopmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu ifade veya ima eden sözler vardır. Bunların en yaygın olanı, mahkemelerin ”adalet dağıttıkları”na ilişkin söz ve anlayışlardır. Ayrıca, birçok bağlamda hukukla adalet eş anlamda kullanılır.
Elbette, adaletin asgarî gereklerini karşılamayan bir normatif sistemi devlet çoğu durumda zorla yürütebilir; ama bireylerin gönüllü olarak ve yükümlülük duygusuyla itaat etmedikleri böyle bir sistem hukuk adını hak etmez. Esasen, yüksek sesle ilân etmeye cesaret edemeseler de, insanlar da genellikle bu tür bir ”hukuk”u özünde herhangi bir çeteninkinden farklı olmayan bir kaba kuvvet uygulaması olarak görme eğilimindedirler.