Salgın hastalık ve doğal afet durumları, toplumdaki bireyleri endişeye sevk edebilen ve bireyler arasında veya bireyle-otorite ilişkisinde güvensizlik meydana getirebilen dönemlerdir. Bununla mücadele etmenin en temel kurallarından biri, toplumdaki korku halini ve güvensizlik duygusunu bertaraf etmek veya asgari düzeye çekmektir. Bu sebeple, halk sağlığı hizmetlerini yürüten otorite, şeffaf ve hesap verebilir bir mekanizma çerçevesinde, ilgili salgın veya doğal afetle nasıl ve hangi ölçütlerle mücadele edildiği konusunda, insanları doğru ve eksiksiz bir şekilde bilgilendirmelidir. Bu husus hem kamuoyu desteğinin alınması hem de bireylerin bilgi alma ve bilgiye ulaşma haklarının kullanımı bakımından önemlidir.
Şeffaflığın yanı sıra, eşit muamele, güven duygusunun yeniden tesis edilmesinde önemli bir role sahiptir. Herkesin kendisi ve sevdikleri için çeşitli endişeler taşıdığı bir ortamda, sağlık kuruluşlarına başvuran bireylerin, herhangi bir haksızlıkla karşılaşmayacakları inancında olmaları gerekir. Dolayısıyla, sınırlı kaynak kullanımında takip edilen sistem ne olursa olsun, ilgili sistemin gerektirdiği kurallar, istinasız biçimde, herkese uygulanmalıdır. Sosyal, ekonomik, politik veya başka gerekçelerle, kimseye öncelik tanınmamalı veya kimse bu saiklerle sağlık hizmetinden mahrum bırakılmamalıdır.
Ayrıca, salgın ve doğal afet zamanlarında, sınırlı kaynak kullanımı için oluşturulan ilkeler, kamu ve özel ayrımı olmaksızın, tüm sağlık kuruluşlarına uygulanmalıdır. Çünkü, bu dönemlerde toplumsal düzeyde bir eşitlik ve hakkaniyet duygusunun oluşturulması önemlidir.
Dr. Ercan Avcı, Korona Virüsü Pandemisiyle (Covid-19) mücadelede sınırlı kaynak kullanımına dair yaklaşımları bizler için inceledi.