ÖZET
Bu çalışmada, Türkiye’de rekabet alanındaki düzenlemelerin şeffaflığı incelenmiştir. Konu genel olarak rekabet alanındaki düzenlemeler olsa da özellikle (1) rekabeti tesis etmek amacıyla oluşturulan kurallar ve politikaların ne kadar net, açık ve ulaşılabilir olduğu ve (2) teşebbüsler hakkında rekabet otoritesi tarafından soruşturma başladıktan sonraki sürecin ne kadar şeffaf işlediği konuları üzerine odaklanılmıştır. Bu iki alandaki şeffaflıkların değerlendirilmesinde iki farklı yöntem kullanılmıştır. İlk olarak, ilgili konulardaki şeffaflığa ilişkin önermeler içeren bir anket hazırlanmış ve rekabet otoritesi çalışanlarına ve rekabet hukuku ile ilgilenen akademisyen ve hukukçulara uygulanmıştır. Katılımcılarından her bir spesifik alana ilişkin şeffaflık değerlendirmelerini yapmaları istenmiştir. İkinci olarak, mevcut yasalar, yönetmelikler, rekabet otoritesi kararları ve bunlarla ilişkili her türlü kamuoyunu bilgilendirme kanalı incelenerek mevcut kurallar ve bunların uygulanmasındaki şeffaflık ile ilgili sorunlar değerlendirilmiştir. Sorunların belirlenmesinde araştırmacıların deneyimleri ve özellikle rekabet hukuku ile ilgili araştırmacılar ve hukukçular ile yapılan bir çalıştay yol gösterici olmuştur. İlk yöntem paydaşların algılarını ölçmeyi, ikinci yöntem ise somut olgulara dayanarak spesifik olarak sorunları tespit etmeyi hedeflemiştir. Çalışma sonuçlarında şu genel bulgulara ulaşılmıştır: (1) Türkiye’deki rekabet mevzuatı ve Rekabet otoritesi, özellikle Türkiye’deki diğer hukuk alanları ve kurumları ile karşılaştırıldığında, oldukça şeffaftır. (2) Rekabet düzenlemeleri ile ilgili enformasyonu sağlamakla yükümlü olanlar ile bu enformasyonu kullananlar arasında değerlendirme farkı olduğu bulunmuştur. (3) Rekabet otoritesi üçüncü kişiler ve kamu ile enformasyon paylaşımı konusuna, soruşturma tarafları ile enformasyon paylaşımına göre, daha az önem vermektedir. (4) Rekabet alanında şeffaflığa ilişkin sorunların çoğunlukla mevcut kuralların uygulanmasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Uygulama ile ilgili en temel iki sorunun (a) “Ticari sır” ve “kurum içi yazışma” gerekçesiyle mevcut enformasyonun taraflar ile paylaşılmaması ve (b) kanunlarla açık olarak düzenlenmeyen durumlarda Kurul’un bir teamül oluşturamaması olduğu tespit edilmiştir.