COMET: Türkiye’de Anlamlı İfade Olanakları Yaratmak (Creating Opportunities for Meaningful Expressions in Turkey) projesi raporunda belirlenen temel sorunlara ilişkin çözüm önerilerinden biri medya yapısına dairdir. Görüşme yapılan gazeteci ve yöneticiler, Türkiye’de medyanın her zaman sorunlu bir yapı olduğu konusunda hemfikir olmuşlar ve haberin alınmasının ve ulaştırılmasının önündeki baskıların Türkiye medyasının yapısal gelişimine içkin problemlerden kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Peki bu zorluklar nelerdir?

Türkiye’de medya, sermaye yapısı ve sahiplik ilişkilerinde her daim siyaset ile ekonomik bir bağımlılık ilişkisi kurma eğilimine sahiptir. Medyaların finansal sürdürülebilirlikleri için devlet otoritesiyle bağımlı bir ilişki geliştirmesi, haberciliğin ve haberin niteliği üzerinde büyük bir etkinin olmasını doğurmuştur. Bu durumun yanı sıra, denetleyici ve düzenleyici kurumlar da bu iklimden etkilenmiş; karar alma mekanizmalarına bu durumu yansıtmışlardır. Şüphesiz bu duruma neden olan hususlardan biri de finansal olarak çoğulcu ve rekabetçi serbest piyasa ortamının yokluğudur. Çünkü çoğulcu ve rekabetçi piyasanın yokluğu medyayı devletle ve siyasi güçlerle organik bir bağ kurmasına ve standart gelir kalemlerinden ziyade doğrudan kaynak aktarma mekanizmalarına bağımlı olmaya itmektedir. Yerel medya sahipliğine bakıldığında ise bu durumun yaygın medyadan farklı olarak kişi sahipliği üzerinden ilerlediği görülmektedir. Ancak yerel medyada siyasetin finansman ve reklam gelirlerine etkisi daha görünür haldedir. Özellikle reklam gelirlerinden yeterince pay alamayan yerel gazeteler, hayatlarını idame edebilmek için yerel ve ulusal kamusal kaynaklara daha çok ihtiyaç duymaktadır. Mevcut sorunların önüne geçilebilmesi için neler yapılabilir?

Gazetecilik faaliyetlerinin önündeki engellerden biri olan medya sahiplik yapısının durumuna ilişkin öneriler şunlardır:

  • Medya kuruluşlarının finansal bağımsızlığını sağlayabilecek yeni finans modelleri geliştirilmeli, bu modellerin sürdürülebilirliği için teşvik ve fon sağlanmalıdır.

  • Yerel basının BİK’e olan mali ve siyasi bağımlılığını azaltacak ve finansal olarak bağımsızlığını sağlayabilecek mekanizmalar desteklenmelidir.

  • TRT yönetsel, hukuki ve mali bakımdan yeniden düzenlenmeli, çalışanların ve izler kitlenin söz sahibi olduğu özerk bir kurum kimliği kazandırılmalıdır.

  • RTÜK’ün idari ve mali yönden bağımsızlı güvence altına alınmalı, üye yapısının alanda uzman sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler ve okur temsilcileriyle çeşitlenmesi sağlanmalıdır.

  • Kamusal reklam gelirleri ve dağıtımı şeffaf bir şekilde düzenlenmelidir.

  • Kamu ihalelerinin verilmesi sürecinde medya sahipliğinin etkisi göz önüne alınarak daha şeffaf ve adil bir düzenlemenin yapılması ve uygulanması gerekmektedir.


Önceki İçerikMustafa Erdoğan- Hukukun Üstünlüğü Elkitabı
Sonraki İçerikBülten #4: Özgürlüklerin Covid-19 Ile Imtihanı