BlogYayınlar

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK)

Yönetici Özeti


Ülkemizde, UİHK’ların kurulması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 2012 yılında 7 gün arayla kabul edilen 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Kanunu ve 6332 sayılı Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK) Kanunu ile gerçekleşmiştir.4 TİHK, 2016 yılında çıkarılan 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Kanunu ile ortadan kaldırılmıştır.

Bu raporun konusu TİHEK’in yetkileri, işlevleri, kurumsal yapısı ve kurulduğu tarihten bu yana geçen sekiz yılda ortaya koyduğu uygulamaların evrensel standartlara uygunluğunun değerlendirilmesi ve öneriler geliştirilmesidir.

Ulusal kurumlar insan hakları hukukunda giderek daha fazla önem kazanan ulusal ölçekli koruma mekanizmalarıdır. Mevcut yasal çerçeve ve TİHEK’in kurumsal yapısı, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi misyonu ile uyumlu değildir. TİHEK mevcut yapısıyla Kanun’da kendisine verilen görevleri de yerine getirememektedir. Kurum’un Paris İlkeleri ve diğer uluslararası insan hakları belgelerinde yer alan standartlara uygun hale getirilmesi için yasal ve yapısal bir dönüşüm gereklidir.

ÖNERİLER

1. TİHEK’in yetki ve görevleri insan hakları ihlalleri ve ayrımcılık yasağı ihlalleri ile sınırlandırılmalı, Paris İlkeleri ile uyumlu ve etkili bir ulusal kurum oluşturulmalıdır.

2. İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsanî veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokol hükümleri çerçevesinde ulusal önleme mekanizması olarak görev yapmak üzere bu alanda uzmanlaşacak ayrı bir bağımsız mekanizma kurulmalıdır.

3. Kurum’a 2020 yılında verilen İnsan Kaçaklığı Ulusal Raportörlüğü görevi için bağımsız yeni bir mekanizma kurulmalıdır.

4. Kısa vadede Kanun’un 3. maddesi değiştirilerek cinsel yönelim temelinde ayrımcılık Kanun’a eklenmeli ve yeni düzenlemede kapsanan ayrımcılık temellerinin ucu açık bırakılmalıdır.

5. TİHEK doğrudan yürütme organına bağlı olmaktan çıkarılmalıdır. Kısa vadede TBMM’ye karşı sorumlu hale getirilmeli, uzun vadede ise Anayasal bir kurum olması hedeflenmelidir.

6. Yürütme organının TİHEK’in çalışmalarına ilişkin yetkileri kaldırılmalıdır, TİHEK Kanunu’nun 14. maddesinin 5. ve 6. fıkraları iptal edilmeli, büro kurmak ve çalışma yönetmeliklerini hazırlamak için kurumun kararı yeterli olmalıdır.

7. Kanun’da acil insani durumlarda başvuru, inceleme, ziyaretler ilgili Kuruma özel yeki tanımlanmalıdır. Yönetmelik’te yerinde incelemeler kamu idaresine tanınan ziyarete itirazın kapsamı daraltılmalı ve istisnalar net olarak tanımlanmalıdır.

8. Kurul üyelerinin seçiminde çoğulculuğu ve bağımsızlığı güçlendirecek bir düzenlemeyle toplumsal çeşitliliğin Kurul’a azami ölçüde yansıması sağlanmalıdır

9. İnsan hakları alanında çalışmalar yapmış olmak kKurul üyeliği için temel kriter olmalı, Kurul üyelerinin devlet memuru olması zorunluluğu kaldırılmalıdır. Kanun’a, Kurul’un bileşiminde toplumsal cinsiyet eşitliği ve farklı grupların temsilini sağlayacak güvenceler eklenmelidir.

10. Kurul başkanı ve ikinci başkanı Kurul üyeleri tarafından seçilmelidir.

11. Kurul üyelerine görevleri gereği yaptıkları her türlü iş ve işlemler bakımından sağlanan teminatlar güçlendirilmelidir. Asgari olarak mülga TİHK Kanunu’nda yer verilen güvenceler TİHEK üyelerine de tanınmalıdır.

12. Kurum bünyesinde sadece hak temelli STÖ’lerden oluşan, çoğulculuk ilkesine uygun yeni bir danışma organı kuruşmalı, danışma organına Kurum’a öneri yapma yetkisi tanınmalıdır.

13. STÖ’lere, insan hakları ihlallerinden zarar gören mağdurlar adına TİHEK’e başvuru yapma yetkisi tanınmalıdır.

14. Kuruma başvuru yapma şartları yeniden düzenlenmelidir. Mağdurları failler ilişki kurmak durumunda bırakan, ihlali gerçekleştiren kurum/kişiye önceden başvuru yapma zorunluluğu başvuru şartı olmaktan çıkarılmalıdır. Esasen bu şartın, özellikle gerçek kişiler arasında gerçekleşen ayrımcı uygulamalar için yerine getirilmesi de mümkün değildir

15. TİHEK’e, insan hakları ihlallerini başvuru üzerine inceleme yapma yetkisi de tanınmalıdır.

16. Mevcut durumda Kurum kararlarına karşı idare mahkemesine başvurulması durumunda, TİHEK başvurucudan karşı vekalet ücreti talep etmektedir. Bu uygulamanın yasalarda karşılığı olmasına rağmen Kurum’un inisiyatifine bağlıdır. TİHEK bir hak arama mekanizması olarak, hak arama konusunda caydırıcı etki yaratan bu uygulamadan vazgeçmelidir.

17. Özellikle, çocuk cezaevleri, engelli bakım merkezleri, geri gönderme merkezleri gibi kapalı kurumlara yapılacak ulusal önleme mekanizması ziyaretlerine ilgili STÖ’lerden gözlemci davet edilmelidir.

18. TİHEK, personel alımlarını sözlü sınav ile yapmaktadır.Kuruma personel alımlarında açık, şeffaf ve liyakate dayalı bir seçim süreci yürütülmelidir. Kurum personel yapısında çoğulculuğu sağlamayı ve görevlerini yerine getirebilmesi için gereksinim duyulan becerilere sahip bir personel kompozisyonunu sağlamayı stratejik hedef belirlemelidir.

19. Kurul içinde oluşturulmuştur beşer üyeli 2 daire mevcuttur ve dairelerde salt çoğunlukla karar alınabilmektedir. Dairelerin bu yetkisi uygulamada sadece 3 kurul üyesinin oyuyla karar alınabilmesi anlamına gelmektedir. Özellikle ayrımcılık yasağı başvurularında bu sayı sorunludur. Kurul’un üye sayısı 15’e çıkarılmalı, daireler 7 üyeden oluşmalı ve daire kararları nitelikli çoğunlukla alınmalıdır.

20. Mevcut durumda ayrımcılık yasağı ihlali kararlarında uygulanan idari para cezası tutarlarının hangi kriterlere göre belirlendiği açık değildir. İdari para cezalarında sadece üst sınır her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranına göre belirlenmektedir. Ancak Kurum tarafından üst sınırın altında takdir edilen para cezası tutarlarında uyguladığı herhangi bir standart bulunmamaktadır.

21. Kanun’da ayrımcılık mağdurları için tazmin oluşturacak bir hüküm bulunmamaktadır. Kurum tarafından ihlal kararı verilmesi halinde uygulanan idari para cezası tutarları genel bütçeye gelir olarak kaydedilmektedir. Kanun’da değişiklik yapılarak failler hakkında verilen idari para cezası tutarları mağdurlara aktarılmalıdır.

22. Kanun’a, TİHEK’e genel bütçeden tahsis edilecek bütçenin her yıl en az yeniden değerleme oranında artırılmasını sağlayacak hüküm eklenmelidir.

23. TİHEK’e ayrımcılık mağdurları adına dava açma ve mağdurların açtıkları davalara müdahil olma hakkı tanınmalıdır.

Nejat Taştan

Shares:

Okumaya Devam Edin