1. Bu çalışmanın konusu, yürürlükteki Anayasa’ya göre “Hâkimler ve Savcılar Kurulu” olarak düzenlenmiş olan yapının, yine Anayasa’nın 2. maddesinde belirlenmiş olan Cumhuriyet’in “insan haklarına saygılı, … demokratik, lâik ve sosyal
Rapor
Her ekonomideki temel sorun kıt olan üretici kaynakların etkin dağılımının sağlanmasıdır. Kaynakların etkin dağıldığı bir ekonomide hem refahın belirli bir dönemde maksimum seviye ulaşması hem de zaman içinde istikrarlı biçimde
Günümüzde anayasa yargısı hukuk devletinin temel unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir. Anayasa yargısına atfedilen bu önem, onun kuvvetler ayrılığı prensibini somutlaştıran bir kurum olduğu, başta yasama organı olmak üzere diğer
Kahramanmaraş depremleri yerel medyanın toplumla iletişim kurma kapasitesini ve afet yönetiminde oynadığı rolü ciddi şekilde sınamıştır. Depremden etkilenen bölgelerde yerel medya çalışanları, sadece fiziksel ve maddi zorluklarla değil, aynı zamanda
Ulusal kurum kavramı, anayasa ve/veya bir yasaya dayanarak hükümetler tarafından kurulan ve işlevleri özel olarak insan haklarının geliştirilmesi ve korunması olarak tanımlanan organları ifade eder. Ulusal İnsan Hakları Kurumlarını (UİHK),
Kitle iletişim araçlarının gelişmesi, bir yandan demokrasinin dönüşümü ve bu alanla ilgili yeni hakların tanınması yönünde etkili olurken, bir yandan da devletlerin kitle iletişim araçlarının insanlar üzerindeki etkisini keşfetmesiyle iletişim
Kurumun kökenleri tarihsel olarak İsveç’te kurulan parlamenter ombudsmanlığa dayandırıldığından İsveççe kökenli ombudsman sözcüğü küresel ölçekte belirli türde bir kuruma atfen kullanılır. İsveç’te ilk olarak 1713 yılında sürgünden dönen XII. Charles
Özgürlük Araştırmaları Derneği tarafından hazırlanan “Türkiye’de Liberal Değerler 2024” araştırması yayınlandı. Araştırmaya göre, Türkiye'de fiyatlardan kiralara kadar birçok alanda devletin ekonomiye müdahalesi talep ediliyor ve bu müdahale kabul görüyor. Her
Günümüzde iklim değişikliğinin neden olduğu düzensiz ve aşırı hava olayları yeryüzündeki birçok bölgeyi yaşanmaz hale getirmektedir. Küresel ısınmayı Paris Anlaşması kapsamında hedeflenen sanayi öncesi döneme kıyasla 1.5-2 santigrat derece ile
Bugün çevreci fikriyat eko-sosyalizm, eko-anarşizm, eko-feminizm ve eko-liberalizm, yeşil liberalizm, serbest piyasa çevreciliği gibi başlıklar altında farklı gruplar tarafından savunulmaktadır. Kabul etmek gerekir ki, çevreci bakış açısı, liberaller tarafından ortaya