Çalışma, öncelikle, Türkiye’de ekonominin talep ve arz yanının yapısal özelliklerini tanımlamayı amaçlamaktadır. Ekonominin talep yönünün iyi anlaşılabilmesi için karar birimlerinin harcama ve tasarruf davranışları ve bu davranışlarda ortaya çıkan kriz temelli değişmeler ayrıntılı olarak tartışılmaktadır. Ekonomin arz yönü ve krizin etkileri ise, sektörel yapı, piyasa özellikleri ve firma demografisi bağlamında incelenmektedir. İkinci aşamada, hükümetin krize karşı aldığı önlemlerin neler olduğu, bu önlemlerin etkinliği ve bireysel ekonomik özgürlüklere (mülkiyet hakkı, girişim özgürlüğü, emek özgürlüğü, mübadele özgürlüğü gibi) etkileri değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme bağlamında çalışma, alternatif ekonomi politikalarının neler olabileceğine ilişkin önermeler geliştirmektedir.
Pandeminin hem kısa hem de uzun dönemli ekonomik tahribatını en aza indirmek, uzun dönemde potansiyel küresel etkilerini ve bu etkilerin ulusal ekonomiye yansımalarını da göz önüne alınarak tasarlanacak alternatif politikalar geliştirilmelidir. Bu politikalar kısa dönemde istihdamı ve üretimi korumak için firmalara ve hane halklarına doğrudan kaynak aktarımını içermelidir. Bu kaynakların finansmanı hem kamu kesiminde yaratılacak tasarruflar hem de üretim ve gelirin sürekliliği ile sağlanacak vergilere dayanmalıdır. Uzun dönem politikaların odağında ise ekonomik özgürlükleri ve mülkiyet haklarını koruyan ulusal ve uluslararası yatırımlar ve girişmişler için uygun yasal ve ekonomik kurum ve kuralları geliştiren önlemler içermelidir. Kamu kesiminin ekonomi içerisindeki ağırlığının artması, kayırmacılığı ve yolsuzluğu artırarak ulusal kaynak dağılımını optimal olmaktan uzaklaştırdığından, uzun dönem politikalar kamu kesiminin ekonomideki rolünü ve piyasa ile ilişkilerini temel kamusal malları üretecek biçimde sınırlamalıdır. Kayıt dışı ekonomi ve istihdam, Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminin ve ekonominin uzun dönem performansını tehdit eden temel unsurlardır. Uzun dönemli ekonomi politikaları bu iki sorunu en aza indirecek önlemler içermelidir. Mikro düzeyde, Türkiye’de etkin ve küresel değer ağları ile eklemlenmiş bir üretim yapısının oluşturulması ve teknoloji üretebilmesi için firma demografisini uygun biçimde dönüştürecek uzun dönemli politikalar geliştirilmelidir. Son olarak, ekonomik refah kişi başına gelir ölçütünün sınırları dışında sağlıklı ve uzun bir yaşamı, adil bir gelir dağılımını ve insani gelişmişliği içerecek biçimde yeniden tanımlanmalı ve gerçekleştirilmesi, sürdürülmesi ve geliştirilmesi için uzun dönem politikalar geliştirilmelidir. Politikalar ve önlemler şeffaf olmalı, anlaşılır ve gerçekleştirebilir amaç ve araçlar içermeli ve kamuoyunun büyük çoğunluğunun onayını, desteğini ve katkısını almalıdır.