© Freedom House, Freedom in the World 2024, Map

Özgürlük Araştırmaları Derneği’nin uluslararası partnerlerinden ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, özgürlükler alanında global ölçekteki yıllık raporu Freedom in the World 2024‘ü 29 Şubat 2024’te yayınladı.

Rapor, ülkeler ve bölgeler düzeyinde ayrıntılı bir dizi kriter çerçevesinde inceleme ve puanlamalarda bulunurken, genel değerlendirmesinde hileli seçimler ve silahlı çatışmaların demokrasi ve özgürlüklerdeki gerilemelere etkisine odaklanmıştır. Türkiye, ülke bazında 33 (/100) puan ile “özgür olmayan ülke” kategorisinde değerlendirilirken, genel değerlendirmede özellikle seçim sürecinin adaletini etkileyen manipülatif uygulamalara başvurulduğu yorumu bakımından kendinden sıkça söz ettirmiştir.

© Freedom House, Freedom in the World 2024, Turkey in the Map

Rapor, seçim adaletini etkilemeye yönelik antidemokratik taktiklerin her zaman başarılı olamayabileceğini belirtmesine karşın, Türkiye’de, özellikle devlet kaynakları ve medya varlıkları kullanılarak seçim atmosferini manipüle eden “uzun vadeli uygulamaların” muhalefet kayıplarını derinleştirerek giderek otoriterleşen iktidarın hakimiyeti algısını pekiştirdiğini değerlendirmiştir. Bu anlamda, muhalefet liderleri ve gazetecilere yönelik taciz, tutuklama ve ceza soruşturmalarının yarattığı baskı atmosferi ile iktidarın medya hakimiyeti ve devlet kaynaklarının kötüye kullanmasının altı çizilmiştir. Ne var ki, Erdoğan’ın son seçimleri ikinci turda az bir fark ile kazanabilmesine karşın, muhalefetin bu adil olmayan yarışı kaybetmesinin, iktidarın sistematik olarak uyguladığı baskı ve ihlallere ilişkin tartışmaları gölgede bıraktığı gözlemine yer verilmiştir.

Ülke bazlı değerlendirmede ise, Türkiye’nin özellikle hukuk devleti pratiğine ilişkin kriterlerde marjinal bir gerileme gösterdiği, ayrıca, politik çoğulculuk ve toplumun farklı kesimlerinin katılımı, sivil özgürlükler ve topluluk hakları konularında da oldukça düşük puanlar aldığı görülmektedir. Nihayetinde 33 puan ile değerlendirilen Türkiye, raporda, “özgür olmayan ülkeler” arasında sayılmıştır. Ayrıca, Türkiye, son 10 yıllık dönemde özgürlüklerdeki gerilemenin en dramatik yaşandığı ülkeler arasında Nikaragua, Karabağ, Libya ve Tanzanya’nın ardından beşinci sırada yer almıştır.

© Freedom House, Freedom in the World 2024

Raporun ortaya koyduğu sorunlar, daha önce de çeşitli muteber uluslararası organizasyonların izleme ve gözlem raporlarına farklı bağlam ve temalar dahilinde yansımıştır. Kaldı ki, değerlenme unsurlarının önemli bir bölümü iç kamuoyunda da sıkça tartışma konusu olmuştur. Raporun geniş bir örneklem içerisinde sergilediği vurgusal yaklaşımın yanı sıra esas önemi ise, Türkiye’deki somut demokrasi, sivil ve politik özgürlük sorunlarının taşıdığı “yapısal risk”e dikkat çekmiş olmasıdır. Seçim adaletini etkilemeye yönelik konjonktürel müdahalelerden ziyade uzun süredir süregelen manipülatif yöntemlerin ve baskı atmosferinin yarattığı adil olmayan ortama atıfta bulunulması da bu doğrultuda değerlendirilmelidir.

Nitekim, ülke raporundaki soru bazlı puanlamaların dayandığı değerlendirmeler, raporun konu aldığı son bir yıla özgü sorunlardan çok, süregelen ihlallerden ve giderek şiddetlenen bir otoriterleşmeden haber vermektedir. Bu anlamda, “özgür olmayan ülke” şeklindeki sınıflandırma, kimi ekonomik kredi kuruluşu notlandırmalarından kısmen farklı olarak, daha kalıcı veya kalıcılaşma riski taşıyan bir değerlendirme olarak ele alınmalıdır. Bölgesel düzeydeki tespitler de, bu riskin varlığına ilişkin izlenimi güçlendirmektedir. Örneğin; Avrasya’ya ilişkin değerlendirmede -farklı raporlarda Türkiye’deki son seçimler için kullanılan ifadelere benzer şekilde- özgür seçimlerin düzenli olarak yapılmaya devam ettiği, ancak bunun otoriter yönetimler için ince bir meşruiyet kılıfı olarak kullanıldığı yorumuna yer verilmektedir. Özellikle Rusya örneği verilerek, Avrasya’da, yasal araçların muhalefeti etkisizleştirmek için kullanıldığı, basın mensuplarına ve siyasilere yönelik yargısal ve finansal baskıların arttığı, ve yargıya genel anlamda boyun eğdirildiği değerlendirmelerinde bulunulmuştur. Yine Rusya örneğinden bahisle, Ukrayna işgalini takip eden dönemde, Kremlin’in özel hayata ilişkin tartışmaları ve kamusal siyasetteki ifade özgürlükleri üzerindeki baskısını arttırdığı, nihayetinde ise adil olmayan seçimlere özgürlükler alanında genel bir gerilemenin eşlik ettiği şeklinde gözlemlere yer verilmiştir. Avrasya ve bir parçası olarak Rusya özelindeki bu değerlendirmelerin, raporun, Türkiye’de demokrasi ve insan hak ve özgürlüklerine ilişkin yorumları ile önemli paralelliklerini kurmak zor değildir. Daha genel bir bakış ile, 12 ülkeden müteşekkil olacak şekilde ele alınan ve artan otoriterleşmenin vurgulandığı Avrasya bölgesinin %67’si “özgür olmayan”, %33’ü ise “kısmen özgür” statüsünde değerlendirilirken; 42 ülkeden müteşekkil olacak şekilde ele alınan ve LGBT+ bireylere eşit muamele konusunun vurgulandığı Avrupa bölgesinin %82’si “özgür”, %17’si “kısmen özgür”, ve yalnızca %2’si “özgür olmayan” statüsünde değerlendirilmiştir.

© Freedom House, Freedom in the World 2024, Regional Trends: Eurasia

© Freedom House, Freedom in the World 2024, Regional Trends: Europe

Türkiye’ye ilişkin yorumlara, ait olduğu özgün sosyopolitik coğrafya çerçevesinde bu genel manzara ışığında bakıldığında; raporun dikkat çektiği ve seçim adaleti, otoriterleşme eğilimi, bireysel hak ve özgürlükler konularındaki de facto gidişatın yarattığı “yapısal risk” daha açık bir şekilde görülebilir.

Hal böyleyken; raporu, kimi bölümlerinde Türkiye’yi demokratik çoğulculuğa müdahaleler ile ilgili olarak Guatemala ve Kamboçya gibi ülkeler ile birlikte anmasından ziyade, ülkenin kendi legal-politik ve coğrafi bağlamında ele almak, önümüzdeki yıllara dair daha somut çıkarımlara ve gerçekçi bir projeksiyona ulaşmayı kolaylaştıracaktır.

Rapor, kapanış bölümünde ise, ana değerlendirmesinin genel vurgusunu oluşturan adaletsiz seçimler ve silahlı çatışmaların yarattığı gerileme atmosferi ışığında, bu yıl dünyanın dört bir yanında gerçekleşecek seçimlerde, seçmenlerden bölünme ve dışlanmaya karşı demokrasiyi savunmalarının isteneceği, ve seçim sonuçlarının önümüzdeki yıllardaki uluslararası ortamı şekillendireceği şeklindeki yorumuna yer vermiştir.

Burak Tahsin Bahçe


Kaynaklar:

Freedom House, Freedom in the World 2024: The Mounting Damage of Flawed Elections and Armed Conflict (Şubat 2024), <The Mounting Damage of Flawed Elections and Armed Conflict | Freedom House> Erişim Tarihi: 01 Mart 2024.

Freedom House, Freedom in the World 2024:Turkey (Şubat 2024), < Turkey: Freedom in the World 2024 Country Report | Freedom House> Erişim Tarihi: 01 Mart 2024.

Önceki İçerikTÜRKİYE’NİN KURTULUŞU PARADİGMA DEĞİŞİMİNE BAĞLIDIR
Sonraki İçerikÖzgürlük Gündemi Sayı 57