Editörden, Türkiye seçmeni çifte seçim için bugün nihayet sandık başına gidiyor. Seçmenler bu seçimde hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği için oy kullanacaklar. Millet Meclisi seçiminin resmî olmayan sonuçları 15 Mayıs
Yayınlar
Prof. Dr. Ömer Faruk Gençkaya’nın kaleme aldığı “Kaliteli Bir Yasamanın ve Etkili Bir Yasanın Aracı Olarak Yasama Sonrası İnceleme” isimli raporun başında da belirtildiği gibi hukuki düzenlemelerin (yasalar, yönetmelikler vd.)
Yargıçların hukuk “yapıcıları” yerine hukuk “keşfedicileri” olarak tutumları, özgürlüğün korunmasına yardımcı olan hukuk yapımında belli bir alçakgönüllülüğe işaret etmektedir. 1967 yılında trajik bir şekilde erkenden ölmeseydi bu yıl Bruno Leoni’nin
Son haftalarda 14 Mayıs seçimlerinden ‘’Altılı Masa’’nın galip çıkacağına özellikle bu ittifakın sempatizanları kesin gözüyle bakıyor. Ayrıca, bu cenahta seçim sonucundan emin olma haline, muhtemel bir ‘’Millet İttifakı’’ iktidarında her
Editörden, Mayıs ayı ortasında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için siyasî partiler ve parti ittifaklarının yürüttüğü kampanyalar sona doğru yaklaşıyor. AKP-MHP ittifakının dürüst ve eşit seçim şartlarını zorlayan ve
‘’Sokaktaki insan’’ bilim, felsefe ve ideoloji gibi bilgi türleri arasında titiz ayrımlar yapacak entelektüel donanımdan yoksundur ama bu yadırganacak bir durum değildir. Yadırganması gereken, tahsil görmüş, eli kalem tutan ‘’aydınlar’’ın
Özgürlük Araştırmaları Derneği olarak son yıllarda ülkemizde yaşanan, dünya geneli hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilememize sebep olan kurumsal/yapısal erozyonu inceleyip çözüm yollarını araştırmaktayız. Bu amaç çerçevesinde, National Endowment for
Türkiye’nin dünyadaki tüm hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilemesi, hukuk ve idari alanlarda kurumsal/yapısal bir erozyon gerçekleştiği ve Türkiye’nin ivedilikle reforma tabi tutulması gerektiği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu düşünce çerçevesinde
Özgürlük Araştırmaları Derneği tarafından, National Endowment for Democracy ve Friedrich Naumann Vakfı- Türkiye Ofisi’nin desteğiyle birlikte beş ana kurum/yapıda mevcut sorunların tanımlanması ve somutlaştırılması amacıyla “Türkiye’de Yapısal Reformlar Projesi” başlatıldı.
Türkiye toplumunun bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey geleceğe umutla ve güvenle bakabilmektir, oysa ülkemizin son on yıldır içinde bulunduğu şartlar umuttan çok umutsuzluk üretiyor. O kadar ki, normal olarak