Editörden, Mayıs ayı ortasında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için siyasî partiler ve parti ittifaklarının yürüttüğü kampanyalar sona doğru yaklaşıyor. AKP-MHP ittifakının dürüst ve eşit seçim şartlarını zorlayan ve
Yayınlar
‘’Sokaktaki insan’’ bilim, felsefe ve ideoloji gibi bilgi türleri arasında titiz ayrımlar yapacak entelektüel donanımdan yoksundur ama bu yadırganacak bir durum değildir. Yadırganması gereken, tahsil görmüş, eli kalem tutan ‘’aydınlar’’ın
Özgürlük Araştırmaları Derneği olarak son yıllarda ülkemizde yaşanan, dünya geneli hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilememize sebep olan kurumsal/yapısal erozyonu inceleyip çözüm yollarını araştırmaktayız. Bu amaç çerçevesinde, National Endowment for
Türkiye’nin dünyadaki tüm hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilemesi, hukuk ve idari alanlarda kurumsal/yapısal bir erozyon gerçekleştiği ve Türkiye’nin ivedilikle reforma tabi tutulması gerektiği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu düşünce çerçevesinde
Özgürlük Araştırmaları Derneği tarafından, National Endowment for Democracy ve Friedrich Naumann Vakfı- Türkiye Ofisi’nin desteğiyle birlikte beş ana kurum/yapıda mevcut sorunların tanımlanması ve somutlaştırılması amacıyla “Türkiye’de Yapısal Reformlar Projesi” başlatıldı.
Türkiye toplumunun bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey geleceğe umutla ve güvenle bakabilmektir, oysa ülkemizin son on yıldır içinde bulunduğu şartlar umuttan çok umutsuzluk üretiyor. O kadar ki, normal olarak
Ülkemizin yakın gelecekteki kaderini belirleyecek olan çifte seçime bir aydan az kaldı. Seçim kampanyasının ateşi henüz alışıldık ölçüde yükselmediyse de, dengeler seçim sonuçları hakkında öngörülerde bulunmak için yeterince oturmuş gibi.
"Türkiye'de Yapısal Reformlar" projesi kapsamında belirlediğimiz reform alanlarından biri olan "Yasama" konusunda Prof. Dr. Ömer Faruk Gençkaya tarafından hazırlanan "Kaliteli Bir Yasamanın ve Etkili Bir Yasanın Aracı Olarak Yasama Sonrası
Malum, toplumsal ve siyasal teorinin olduğu kadar kamu politikaları gündeminin de son on yıllardaki gözde konularından biri kültürel çeşitlilik ve farklılık olmuştur. ‘’Kimlik politikaları’’ da esas olarak bu baskın ilginin
Editörden, Genel seçimlere birbuçuk ay kala Türkiye siyasetinin ne durumda bulunduğu hakkında belki de en doğru değerlendirmeyi Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) son kararına bakarak verebiliriz. YSK bu kararıyla Cumhurbaşkanı Tayyip