Hukukun mahiyeti hakkında çağımızda baskın olan görüş, onun belli bir irade tarafından bilinçli tasarım eseri olarak yaratılmış olan bir kurallar sistemi olduğunu varsayar. Bir zamanlar bu irade kralların, sultanların, padişahların
hukuk
Türkiye toplumunda hukuk hakkındaki baskın düşünce, hukukun devlet tarafından vazedilen emirler ve yasaklardan ibaret olduğudur. Bu sokaktaki vatandaşlar arasında olduğu kadar, devlet ve siyaset adamları, bürokratlar ve ‘’aydınlar’’ın çoğu arasında
Geçen haftaki yazımda, Osman Kavala’nın Eylül başına kadar serbest bırakılmaması halinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye hakkında başlatmış olduğu ‘’ihlâl proseürü’’nün müeyyide uygulanmasıyla sonuçlanabileceğine ilişkin haberler üzerine şöyle yazmıştım: ‘’Türkiye
Editörden, Türkiye seçmeni çifte seçim için bugün nihayet sandık başına gidiyor. Seçmenler bu seçimde hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği için oy kullanacaklar. Millet Meclisi seçiminin resmî olmayan sonuçları 15 Mayıs
Editörden, Seçim ‘’sath-ı maili’’ne girilmesiyle birlikte siyasî partilerin iktidar yarışında izleyecekleri stratejiler ve seçim kampanyalarının alacağı şekil belirginleşmeye başladı. İktidar-muhalefet ilişkileri gerilimini korurken, siyasî partiler ve blokların arasında ve her
Editör’denTürkiye bir yandan 6 Şubat depreminin yaralarını sarmaya çalışırken, bir yandan da iyice yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve yasama meclisi seçimleri arifesinde iktidar ve muhalefet arasındaki dengeleri etkileyen yeni siyasî gelişmelere sahne
"Hükümetin, salgınla mücadelede ne ölçüde etkili olacağı sorusunu tatmin edici bir biçimde yanıtlamadan içki satışını tamamen yasaklaması, geçtiğimiz yıllarda alkollü ürünlere yönelik getirilen ağır vergiler ve önlemlerle birlikte düşünüldüğünde, kamuoyunda
Hem pratik hem de teorik anlamda katılımcılara çok şey vadeden oturumlarda Türkiye mevzuatının temel normları olan Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine yaptığı atıflarla katılımcılara hukuk devleti nosyonu bağlamında geniş
Özgürlük Araştırmaları olarak Kanada Büyükelçiliği'nin katkılarıyla hazırladığımız Online Hukuk Devleti Akademisi başlıyor!
“İnsanın doğal hürriyeti, yeryüzündeki üstün bir iktidardan özgür olmak ve insanın iradesi ya da yasama otoritesi altında olmamak, kendi yönetimi için ise sadece doğa yasasına sahip olmaktır.”