Bu metin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başlatılan yeni Anayasa hazırlık çalışmalarında ihmal edilen ekonomik ve sosyal hükümler konusunda liberal bir perspektif sunmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bilindiği gibi her toplum, iki büyük örgütlenme üzerine kuruludur: Piyasa ve devlet. Ülkemizde Anayasa’yı sadece devletin örgütlenmesi şeklinde ele alan, Teşkilatı Esasiye Kanunu yaklaşımı adını verebileceğimiz, geleneksel bir yaklaşım vardır. Oysa devletin varlık nedeni1 piyasanın sunmakta başarısız olduğu hizmetleri sunmak yani “piyasa başarısızlıklarını” gidermektir. Devlet tarihsel olarak piyasadan sonra örgütlenmiş bir kurumdur. Bu amacı ve tarihi oluşumu gözden kaçıran ve devleti piyasayı denetleyen ve yönlendiren veya ona hükmeden bir kurum gibi algılayan Anayasacılık hareketleri, daha ilk adımda organik devlet anlayışına kapı aralayarak demokratikleşme fırsatını kaçırırlar.
Yeni Anayasa Önerisi için Ekonomik ve Sosyal Hükümler
Özel mülkiyet sadece piyasaya hayat vermez, aynı zamanda demokrasinin varlığı için önemli olan muhalefet hakkını da mümkün kılar.
Shares: