Geçtiğimiz sene yaşanan gelişmeler ışığında kaleme alınan 2015- 2016 raporu, kötüye gidişin devam ettiğini ve eğer böyle sürerse medya özgürlüğü meselesinin artık ülke gündeminden çıkabileceğini gösterdi. Zira bu kavramdan bahsetmek için faaliyetlerini mevcut boşluklarda devam ettirebilecek bir medyanın olması gereklidir. Aksi takdirde, otoriter rejimleri tarif ederken kullanılan özet cümleler yaşanan durumu anlatmaya yetecektir.
Türkiye’de Basın Özgürlüğü Raporu: 2015 Eylül-2016 Eylül
2013 yılından bu yana, basın özgürlüğü konusu Türkiye’nin kötüye giden demokratikleşme performansının en önemli göstergelerinden birisi oldu.
Posted ByBurak Bilgehan Özpek
Akademisyen, Doç.Dr.
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden lisans, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Bölümü’nden yüksek lisans, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden doktora derecelerini aldı. Doktora sonrası araştırma projesini King’s College Savunma Çalışmaları Bölümü’nde tamamladı. De Facto devletler, çatışma, demokratikleşme, Türk Dış Politikası ve güncel Ortadoğu politikaları üzerine yaptığı araştırmalar Journal of International Relations and Development, International Journal, Iran and the Caucasus, Turkish Studies, Global Governance, Israel Affairs, Middle East Critique ve All Azimuth gibi dergilerde yer aldı. 2017 senesinde Peace Process Between Turkey and the Kurds: Anatomy of a Failure kitabı Routledge tarafından yayımlandı. Ortadoğu politikaları ve araştırma yöntemleri üzerine dersler veren Özipek halen TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
İ
Okumaya Devam Edin
Özgürlük Araştırmaları Derneği olarak 2020 yılının son aylarında başlattığımız Türkiye’de hukukun üstünlüğünün temellerini güçlendirmeyi amaçlayan “Çevrimiçi Hukuk Devleti Akademisi Projesi” kapsamında Doç. Dr. Ali Rıza Çoban tarafından hazırlanan “Türkiye’de Hukuk
Fraser Enstitüsü 1996 yılından beri bir Ekonomik Özgürlükler Endeksi’ni hazırlamaktadır. Ekonomik Özgürlükler Endeksi’nin metodolojisinin geliştirilmesi aşamasında Milton Friedman, Rose Friedman, Douglass North, Gary Becker, William Niskanen ve Gordon Tullock gibi
Günümüzde anayasa yargısı hukuk devletinin temel unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir. Anayasa yargısına atfedilen bu önem, onun kuvvetler ayrılığı prensibini somutlaştıran bir kurum olduğu, başta yasama organı olmak üzere diğer