Türkiye’nin 7 Haziran seçimleri sonrası ihtiyaç duyduğu, son yılların dışlayıcı demokrasi anlayışı yerine, siyasal özgürlüklerin daha etkin kullanıldığı kapsayıcı demokrasinin inşasıdır. İşe seçim sistemini temsilde adalet temelli iyileştirmeyle başlamak, özgürlüğün siyasi teminatlarından birisi olan demokrasinin pekişmesine en önemli katkılardan biri olabilir. Şunu da önemle belirtmek gerekir ki, seçim sistemiyle ilgili yapılacak düzenlemeler demokrasinin pekişmesi adına bir başlangıç şeklinde düşünülmeli, siyasal özgürlük alanlarının genişletilmesi adına mevcut siyasi partiler yasası da özgürlükçü bir perspektifte yeniden ele alınmalıdır. Özellikle milletvekili adaylarının belirlenmesi yöntemi konusunda yasayla getirilecek belirli bir orandaki adaylar için önseçim zorunluluğu, iç işleyişlerini demokratikleştirmeyen oligarşik parti yapılarının, lider hegemonyalarının süreç içinde zayıflamasına, demokratik süreçlerin güçlenmesine zemin hazırlayabilir

Önceki İçerik15 Temmuz, “FETÖ” ve Liberal Bir Muhasebe
Sonraki İçerikTürkiye’de Ekonomik Özgürlükler
Tanju Tosun
Siyaset Bilimci, Prof. Dr.