Ekonomi dediğimizde belki de ilk akla gelen gelir-gider dengesi ülkeler için de elbette çok önemli, Türkiye de bu konuda bir istisna değil. Her senenin sonunda, gelecek sene için yapılan bütçe görüşmelerinde yaşanan gerginlikler de bunu en iyi özetleyen durumlardan biri. 2023 yılının son günlerinde hararetli şekilde gerçekleşen 2024 Bütçe Görüşmeleri de bunu gözler önüne serdi.

Bütçe 25 Aralık Pazartesi günü, 191 saat süren görüşmeler ve tutulan 6 bin 968 sayfa tutanakla kabul edildi (TRT Haber, 2023). Bunun yanı sıra, bütçe görüşmeleri sırasında kendi şahsı adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır önemli sözler sarf etti. Başarır, son 5 yıla baktığımızda Sayıştay raporlarının gitgide kısaldığını ve harcama detaylarının artık raporlarda daha az yer aldığını vurgularken, bütçenin daha yapım aşamasında dahi açık verdiğini dile getirdi (NTV Haber, 2023). Nitekim, kabul edilen bütçeye göre devletin gelirleri toplamda 8.5 milyon trilyon olarak hesaplanırken giderler yaklaşık 11 trilyon olarak kaydedilmiş. (Bütçe Kanunu, 2023). Yani, arada tam olarak 2 trilyon 651 milyarlık bir fark var ve bu daha yapım aşamasında olan yani pratikteki problemlerle karşılaşılmamış bir bütçe. Bu fark, yani borçlanılacak miktar, kaynağı bütçede belirtilmeyen bir fark, yani kime borçlanacağımız da meçhul bir konu.

Bütçe görüşmelerinde Başarır’ın diğer dikkat çeken sözleri ise vergi hakkında oldu: Bütçe kanununda belirtilen gelirlerin çok büyük bir kısmı, 7 trilyon 408 milyarlık kısmının vergilerden oluştuğunu ve hatta bu miktarın da yaklaşık %66’lık kısmının da dolaylı vergiler olduğundan bahsetti. Ayrıca, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı yıkımları ve yaraları sarabilmek amacıyla toplanan 401 milyar verginin de akıbetini sorguladı çünkü bu miktarın yalnızca 216 milyar kadarı deprem sonrası çalışmalar için harcanmış (NTV Haber, 2023).

Bütçe görüşmelerinde kayda değer bir diğer eleştiri de yine şahsı adına söz alan HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu’ndan geldi: Yapıcıoğlu, bütçede ekonomik boyutunun yanı sıra devlet ile ilgili yönetim felsefesi, eğitim ve emek anlayışı da dahil olmak üzere birçok şeyin yansıtıldığını dile getirirken, denk bütçe anlayışının anayasal zorunluluk haline getirilmesini istedi (NTV Haber, 2023).

Bütçe görüşmeleri öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Türkiye’deki vergi sistemini genel olarak verilerle eleştirdiği konuşması da oldukça önemliydi. Özel, o konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in söylediğinin aksine vergiyi tabana değil tavana yaymanın gerekliliğinin altını çizdi, zira, Özel’e göre zaten vergi yükünün çoğunluğu normal vatandaşta iken zengin kesim geri kalan küçük kısmı karşılıyor (Anka Haber, 2023).

Bütçe görüşmelerinden seçilen bu kesitler Türkiye’de bütçe konusundaki durumun vehametini gözler önüne seriyor: daha yapım aşamasında açık veren bütçe, belli hedefe yönelik toplanan ancak sadece yarısı hedefe harcanan bir ekstra vergi ve dolaylı vergilerin bütçenin büyük kısmını oluşturuyor olması.

Sırayla giderek önce bütçenin daha tasarıda açık vermesinden bahsedelim. Şu bir gerçek ki, Türkiye Cumhuriyeti bütçesi bir süredir zaten açık veriyor ancak bu açık, 2023 bütçesinde, 2022 bütçesine göre 10 kat arttı. Ocak-Eylül ayları arasında yapılan değerlendirmelerde, 2022 yılında bütçe açığı 45,5 milyar iken bu miktar 2023 yılının aynı dönemi için 512,6 milyara ulaştı. Zaten, 2023 bütçesi de planlanırken 659.421 milyarlık bir bütçe açığı ile tasarlanmış ve kabul edilmiş (T.C. Hazine Ve Maliye Bakanlığı, 2023). Bu durumun tabii ki birden çok nedeni var ama asıl neden ve karşımıza çıkan asıl sonuç denk bütçe anlayışının temel bir hedef olmaması.

Tartışılacak ikinci konu 6 Şubat tarihinde yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı hasarı toparlamaya yönelik birçok çalışmanın yanında, direkt olarak bir “ek vergi” de vatandaştan toplandı. Bu vergi kurumlar vergisi mükellefleri için tanımlandı (GSG Hukuk), ancak bunun yanı sıra Motorlu Taşıtlar Vergisi de deprem ve başka nedenlerden dolayı yılda iki kez toplandı. Konulan bu ek vergi de, Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi anayasaya uygunluğu uzmanlar tarafından birçok kez sorgulandı, ama günü sonunda vatandaşımız bu vergiyi de ödemek zorunda kaldı. Bu konuda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son 5 yılda hükümete yakın beşli çetenin ve yandaş müteahhitlerin ödemesi gereken ama silinen vergi borçlarının toplam 152 milyar dolar olduğunu belirtti, buna karşın, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin toplam hasarının ise 120 milyar olduğunu söyledi (Anka Haber, 2023). Yani, eğer toplumun her kesimi vergi sisteminin adaletsizliğine rağmen ödemesi gereken vergiyi düzenli ödeseydi, depremden sonra vatandaşın omzuna yüklenen ek vergiler hiç çıkmayabilirdi. Yine de sonuca baktığımızda, vatandaşın omuzlarına ektra yük getiren bu ek vergilerin tamamı hedeflendiği şekilde deprem bölgeleri için harcanmadı. Yapılan hesaplamaya göre toplanan vergilerin yalnızca yarısı bu amaç için harcanırken, toplanan vergilerin yarısının akıbeti meçhul durumda, bu da aslında hükümetin şeffalığı ve hesap verebilirliği konusuna gölge düşüren unsurlar.

Son olarak, en büyük konu olan bütçe gelirlerinin çok büyük kısmını vergiler ve özellikle dolaylı vergilerin oluşturması. Dolaylı vergiler, tüketim için ürün ve servisler üzerinden alınan vergiler oldukları için eşitlik ilkesine uygun gibi görünebilir. Ancak bu konuda da göreceğimiz gibi eşitlik her zaman adaleti beraberinde getirmez. Öncelikle, bu vergi türü ürün ve servisler üzerinden alındığı için gelir durumuna bakmaksızın her vatandaştan aynı ve eşit şekilde alındığı için adil bir vergi sayılmaz. Özellikle, Türkiye’de uygulanan vergi sisteminde dolaylı vergilerin büyük yer kapladığını, uygulandığı ürün yelpazesini ve oranları göz önüne alırsak bu adaletsizliğin boyutlarını daha net görebiliriz. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, aynı konuşmasında, Türkiye’deki vergi sistemine yönelik eleştirilerin genel olarak iki konuda yoğunlaştığını söyledi: dolaylı vergilerle doğrudan verginin oranı ve dolaylı olmayan vergilerin kendi içindeki dağılımı. Özel, toplanan vergilerin %68’inin dolaylı vergi olduğunu ve dolayısıyla bu verginin zengin-fakir ayrımı gözetmeksizin herkesten aynı oranda toplandığının altını çizdi. Toplam verginin %21’i ise herkesin aldığı maaştan girdiği vergi dilimine göre kesilen gelir vergisi ise kalan %11 ise kazanılan paradan ödenen vergi (Anka Haber, 2023). 2021 yılı için OECD verilerine baktığımızda Türkiye’de toplanan vergilerin toplamda %42.08’i tüketim vergisi olarak karşımıza çıkıyor (OECD, 2023). Yani toplam vergilerin üçte birinden çok daha fazlasını satın aldığımız ürünler üzerinden ödüyoruz, yani bu vergi eşitlik ilkesi ile uyumlu olsa da burada aslında gerçek bir adaletten bahsedemiyoruz, zira, zengin-fakir fark etmeden herkesin aldığı bir ürün çin zengin de fakir de aynı miktarda parayı ödüyor. Bu verginin toplam vergiye oranı, OECD ülkeleri ortalamasına bakıldığında çok daha düşük görünüyor, yaklaşık %32, yani Türkiye ile fark gerçekten fazla. OECD analizleri ise yine Türkiye’deki vergi yapısı hakkında dikkat çekici noktalara vurgu yapıyor. Türkiye için Gelir İstatistikleri’ne göre; gelir vergi ve kazançlarından, sosyal güvenlik katkılarından, katma değer vergilerinden ve bu katma değer vergileri hariç vergili mal ve hizmetler vergilerinden Türkiye’nin kazancı OECD ülke ortalamalarının oldukça üstünde kalıyor. Buna karşılık emlak vergisinden ortalamanın altında kazanç sağlayan Türkiye; kişisel gelir, kar ve kazançlardan alınan vergilerden ortalamanın oldukça altında gelir sağlıyor (OECD, 2023). Bu istatistiksel verilerin yansımasını hem gerçek hayatta hem de özellikle Özgür Özel’in eleştirilerinde görmek mümkün. Öncelikle, gerçek hayatta da gözlemleyebileceğimiz üzere, dolaylı vergiler ülkemizde temel tüketim grubu ürünlerinden alınmakta bu da direkt olarak düşük gelirli grubun omuzlarında dolaylı vergi yükünü arttırmaktadır. Buna karşın, ülkemizde, OECD verilerinin de ortaya koyduğu şekilde servet vergilerinin toplam vergiler içindeki oranda oldukça azdır (Kılıç, 2018). Temel tüketim grubundan yüksek oranda alınan dolaylı vergiler ve servet vergilerinin oranının düşüklüğü beraber düşünüldüğünde Türkiye’deki vergi sistemi yapısının oldukça adaletsiz olduğu göze çarpmaktadır.

Sonuç olarak, her ülke için olduğu gibi, Türkiye’de de vergi sistemi ile bütçe yakınen ilgilidir, çünkü, milli gelirlerin ülkeden ülkeye değişen bir bölümü vergiler sayesinde oluşmaktadır. Hükümetin vergilerin de içinde bulunduğu bu geliri dikkate alarak yapması gereken bütçe de hükümetin yönetim anlayışından ahlak anlayışına kadar birçok konu hakkında önemli ipuçları vermektedir. Türkiye’de uzun süredir denk bütçe anlayışı olmamakla beraber, bütçenin verdiği açık hem tasarıda hem pratikte yıldan yıla artmaktadır. Bu durum, hükümetin gelirini arttırma isteğiyle sonuçlanıp dolaylı olarak da vergilere yansımaktadır. Sözü edilen durumu, OECD verilerinin ve ana muhalefet başkanının referans gösterdiği verilerle beraber okuduğumuzda ise ortaya oldukça vahim bir tablo çıkmaktadır. Bu tabloya göre, vergi sistemi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istediği gibi hali hazırda tabana haksız şekilde yayılmış durumdadır: vergilerin çoğunluğu dolaylı ve temel tüketim grubunda olduğundan asıl yükü düşük gelir grubu çekmektedir. Buna karşın, toplam vergiler içinde servet vergisi gibi özellikle yüksek gelirli kesimi ilgilendiren verginin oranının çok düşük olması ciddi bir vergi adaletsizliği sorununu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, Özgür Özel’in sözünü ettiği gibi, hükümete yakın şirketlerin ve özellikle müteaahitlerin yüksek meblağlardaki vergi borçlarının silinmesi 6 Şubat depremleri gibi beklenmeyen felaketler karşısında hükümeti hazırlıksız yakalamakta ve dolayısıyla vatandaşın omuzlarındaki yükü arttırmaktadır.


REFERANSLAR

TRT Haber. (2023, 26 Aralık). TBMM Genel Kurulu’nda bütçe mesaisi 191 saat sürdü. TRT Haber. https://www.trthaber.com/haber/gundem/tbmm-genel-kurulunda-butce-mesaisi-191-saat-surdu-823832.html

NTV Haber. (2023, 26 Aralık). 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kabul edildi. NTV. https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-haberi2024-yili-merkezi-yonetim-butce-kanunu-teklifi-kabul-edildi,HGv47pUS5ESh_ptky9MmnQ#

2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, (2023), 7489, 25 Aralık 2023.

Anka Haber. (2023, 11 Aralık). TBMM’de Bütçe Görüşmeleri… Özgür Özel: “Vergi Sistemini Artik Tabana Değil, Tavana Yaymanin Zamani Gelmiştir”. ankahaber.net. https://ankahaber.net/haber/detay/tbmmde_butce_gorusmeleri_ozgur_ozel_vergi_sistemini_artik_tabana_degil_tavana_yaymanin_zamani_gelmistir_162358

T.C. Hazine Ve Maliye Bakanlığı. (2023). 2023 Haziran Ayı  Bütçe Gerçekleşme Sonuçları. https://www.hmb.gov.tr/2023-haziran-ayi-butce-gerceklesme-sonuclari

GSG Hukuk. Deprem Nedeniyle Getirilen Yeni “Ek Vergi”. GSG Hukuk. https://www.gsghukuk.com/tr/bultenler-yayinlar/duyurular/deprem-nedeniyle-getirilen-yeni-ek-vergi.html

OECD. (2023). Revenue Statistics 2023-Türkiye. Centre for Tax Policy and Administration.

Özalp Kılıç. (2018). Türkiye’de Vergi Adaleti. Akademik Bakış Dergisi, 66, 396-411.

Önceki İçerikYeşil Teknolojiye Yatırım ve Çevreci Girişimcilik Ekosistemi; Kapitalizm Olmasaydı Ne Olurdu?
Sonraki İçerikAKP’NİN STATÜKOYU SARSMAYAN SON ‘’YARAMAZLIKLARI’’