Bugün karşı karşıya olduğumuz bu kritik durumun siyaset ve anayasa teorisi açısından ele alınıp analiz edilmesine ihtiyaç var. Bu analiz şu dört ayak üstünde ilerlemelidir. AKP’nin anayasa değişikliği yoluyla gerçekleştirmek istediği bu modelin gerçekten de bir «başkanlık sistemi» olup olmadığını anlamak için, ilk önce başkanlık hükümet sisteminin ne olduğunun aydınlatılması gerekmektedir. Bunu, başkanlık sisteminin genelleştirilebilir bir model olup olmadığına ilişkin güçlü bir fikir edinebilmek için, başta Latin Amerika olmak üzere, bu modelin ABD dışındaki ülkelerdeki performansının gözden geçirilmesi izlemelidir. Üçüncü olarak ele alınması gereken, Türkiye’nin sosyo-politik ve kültürel özellikleri ile kurumsal geleneklerinin başkanlık sisteminin başarılı bir şekilde işlemesi için uygun olup olmadığı konusudur. Son olarak, hâlihazırda gündemde olan AKP’nin anayasa değişikliği teklifinde öngörülen modelin başkanlık sistemi olup olmadığını ve bu teklifin anayasallaşması durumunda Türkiye’nin nasıl bir siyasî rejime sürükleneceği sorununu ele almak gerekmektedir.
Başkanlık Sistemi, Latin Amerika Tecrübesi ve Türkiye
Başkanlıkla yönetilen “Latin Amerika ülkelerinin hemen hepsinde demokratik süreçler, ya askerî darbeler ya da Juan Peron, Alberto Fujimori, Hugo Chavez gibi liderlerin popülist otoriter yönetimleriyle kesintiye uğramıştır.
Posted ByMustafa Erdoğan
Mustafa Erdoğan lisans ve lisansüstü eğitimini Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde tamamladı; 1991’de Doçent, 1997’de Profesör oldu. İdarî yargıda
(1983-85), Ankara Üniversitesi (1985-1990), Hacettepe Üniversitesi (1991-2010) ve
İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde (2010-2016) öğretim üyesi olarak çalıştı. Çeşitli
tarihlerde Prof. Erdoğan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki muhtelif üniversiteler ve
düşünce kuruluşlarında misafir araştırmacı olarak bulundu.
Türkiye Bilimler Akademisi’nin aslî üyesi olan Prof. Erdoğan’ın başlıca eserleri
şunlardır:
Hukuk ve Adalet (2. b., 2022); Liberal Perspektif (2021), Türk Anayasa Hukuku (2. b.,
2019), Anayasa Hukukuna Giriş (2. b., 2019), Özgürlük, Hukuk ve Demokrasi (2018),
İnsan Hakları: Teorisi ve Hukuku (5. b., 2018), Türkiye’de Anayasalar ve Siyaset (9.
b., 2016), Anayasal Demokrasi (12. b., 2015); Aydınlanma, Modernlik ve
Liberalizm (2006); Anayasa ve Özgürlük (2002); Demokrasi, Laiklik, Resmî
İdeoloji. (2 b., 2000)
Okumaya Devam Edin
Prof. Dr. Mete Yıldız çalışmasında “COVID-19 Salgınında kamu yararı ve toplum sağlığını korumak amacıyla kısıtlayıcı kamu siyasaları uygulanırken bireylerin özgürlükleri nasıl en az zarar görebilir?” sorusunun cevabını aramıştır.
Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılı Aralık ayında ortaya çıkıp, 2020 yılı Mart ayında pandemiye dönüşen ve 11 Nisan 2020 tarihi itibariyle, dünya çapında, yaklaşık 110.000 insanın ölümüne yol açan korona
Bu raporda, aşılama ile ilgili kamu siyasalarının özgürlükler açısından bir analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analizde aşılama siyasaları tıbbi, politik veya ekonomik açıdan ziyade kamu siyasaları analizi süreci ve aktörleri (kamusal sorunların