Editör’den Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Son haftalarda Türkiye siyasetinde bir durgunluk gözleniyor, ülkenin gerçek gündemi adeta askıya alınmış durumda. Gerçi AKP Genel Başkan Vekili Efgan Alâ’nın açıkladığına göre, hükümet bugünlerde
ekonomi
Ekonomi denince aklımıza ilk gelen kavramlardan biri paradır. Aslında ekonomik aktivite insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen, paranın iktisadi aktiviteye dahil edilmesi göreli olarak yenidir. İnsanlar binlerce yıl kendi ürettiklerini
Uluslararası partnerimiz Fraser Institute, Dünya Ekonomik Özgürlükler Endeksi'ni yayınladı. 2019 yılı verilerine dayanarak oluşturulan 2021 Ekonomik Özgürlükler Raporu'nda 165 ülke arasında 112. sırada yer alan Türkiye, 2021 yılı verilerine dayanarak
İlk olarak vergilendirmenin genel ekonomik etkisini açıklamak istiyorum. Bu, vergilendirmenin prakseolojik bir analizidir ve bu haliyle diğer ekonomistler tarafından halihazırda söylenenlerin ötesine geçmesi beklenmemelidir. Vergilendirmenin ekonomik etkileriyle ilgili söylenecek yeni
Dağıtımcı ve yeniden dağıtımcı adalet prensipleri, yirminci yüzyıl siyasal düşünce yapısında oldukça önemli bir yere sahiptir ve adalet hakkındaki çoğu tartışmada olduğu gibi bugün de hala siyasal çerçevede en çok
Editörden, Mayıs 2023 seçimleri Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak, AKP-MHP ittifakını ise yasamada çoğunluğu kontrol eden güç olarak yeniden iktidara getirdiyse de, ‘’bakanları’’ ve diğer bürokratlarıyla Erdoğan’ın yeni idarî kadrosu kamu
Genel seçimlerden iki ay geçtikten sonra bile Türkiye uğursuz bir belirsizlik içinde sürüklenmeye devam ediyor. Oysa, 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimler sonucunda AKP-MHP ittifakı kıl payı farkla da olsa
“…Ama bu dünyada ölüm ve vergiler dışında hiçbir şeyin kesin olduğu söylenemez.” Vergilendirme, hükümetlerin bireylerden ve işletmelerden para topladığı bir sistemdir ve bu paralar kamusal malların ve hizmetlerin finansmanında kullanılır.
Editörden, 14-28 Mayıs seçimlerinde çekirdeğini AKP-MHP ittifakının oluşturduğu ‘’Cumhur İttifakı’’nın hem yasama hem de yürütmede üstünlüğü sağlaması iç siyasette iki önemli gelişmeye yol açtı. İlk olarak, yeniden Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan
Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetiminin başına getirilmesiyle, ülkenin acil siyasî gündeminin hiç değilse bir maddesiyle ilgili olarak iyi yönde -Şimşek’in deyimiyle, ‘’rasyonel bir zemine dönme’’ yönünde- bir adım atılmış görünüyor. Yeni