AKP ve MHP’nin dokuz ay kadar önce sözde başörtüsüne özgürlük sağlamak için TBMM’ye sundukları Anayasa değişikliği teklifi bugünlerde yeniden ama bu sefer ‘’sağ partiler’’ arasında bir ittifak ihtimaliyle birlikte yeniden
Blog
İlk olarak vergilendirmenin genel ekonomik etkisini açıklamak istiyorum. Bu, vergilendirmenin prakseolojik bir analizidir ve bu haliyle diğer ekonomistler tarafından halihazırda söylenenlerin ötesine geçmesi beklenmemelidir. Vergilendirmenin ekonomik etkileriyle ilgili söylenecek yeni
Ünlü Amerikalı liberteryen iktisatçı ve sosyal teorisyen Thomas Sowell bir keresinde şöyle yazmıştı: ‘’Özgürlük en nihayetinde başka insanların sizin onaylamadığınız şeyleri yapma hakkı demektir.’’ (Dismantling America and Other Essays, 2011,
Dağıtımcı ve yeniden dağıtımcı adalet prensipleri, yirminci yüzyıl siyasal düşünce yapısında oldukça önemli bir yere sahiptir ve adalet hakkındaki çoğu tartışmada olduğu gibi bugün de hala siyasal çerçevede en çok
Geçen Mayıs’taki genel seçimleri kaybeden muhalefet ittifakının başını çekmiş olan CHP bir süredir bu başarısızlığın yol açtığı tartışmalarla kendi içinde çalkalanmaya devam ederken, ittifakın ikinci büyük ortağı olan İYİ Parti’nin
Hatırlanacağı gibi, Temmuz 2007’de yapılan genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi oy oranını belirgin bir şekilde artırarak 2002’deki %34’ten %47’ye çıkarmış ve merkez sağdaki DP (DYP) ile Anavatan Partisi’ni adeta
1-Giriş Türkiye’de alkollü içkilere uygulanan yüksek vergiler uzun zamandır tartışma konusu. Türkiye’de özellikle son yıllarda temel tüketim maddelerinde dahi kendini belirgin bir şekilde gösteren enflasyon artırılan vergi oranlarıyla birlikte toplumun
Genel seçimlerden iki ay geçtikten sonra bile Türkiye uğursuz bir belirsizlik içinde sürüklenmeye devam ediyor. Oysa, 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimler sonucunda AKP-MHP ittifakı kıl payı farkla da olsa
Baskıcı ve keyfî yönetimin toplumsal ahlâk için dezavantaj teşkil ettiği bir sır olmadığı gibi, bunun nedenini anlamak ta zor değildir. Buna karşılık, çoğu insan paternalizmin, kötücül olanının değilse de ‘’hayırhah’’
Günümüzde ‘’insan hakları’’ devletlere yönelik en büyük ahlâk çağrısının kod adıdır. Bireylerden devletlere yöneltilen insan haklarına riayet talebi siyasî modernlikle zorunlu olarak bağlantılıdır. Gerçi siyasetin evrensel bir özelliği olan ‘’baskı’’ya