Özgürlük Araştırmaları Derneği olarak 2020 yılının son aylarında başlattığımız Türkiye’de hukukun üstünlüğünün temellerini güçlendirmeyi amaçlayan “Çevrimiçi Hukuk Devleti Akademisi Projesi” kapsamında Doç. Dr. Ali Rıza Çoban tarafından hazırlanan “Türkiye’de Hukuk
Rapor
Türkiye’de basın özgürlüğü meselesi artık tartışmalı bir konu olmaktan çıkmış, siyasal otoritenin bilgi ve düşünce akışını düzenleme iddiası aşikar hale gelmiştir. Hem konuyla ilgili akademik literatür hem de uluslararası toplumdan
"Türkiye’de basının özgür olup olmadığı hararetli tartışmaların konusu değildir. Ortada bir gerçek vardır ve bu konu artık tartışma dışıdır."
COMET: Türkiye’de Anlamlı İfade Olanakları Yaratmak (Creating Opportunities for Meaningful Expressions in Turkey) projesi, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün geliştirilmesi için siyasa önerileri sunmak amacıyla Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsünün (International Republican
Özgürlük Araştırmaları Derneği olarak National Endowment for Democracy ve Friedrich Naumann Vakfı’nın desteğiyle başlattığımız “Türkiye’de Yapısal Reformlar Projesini” projesi kapsamında Sayın Prof. Dr. Uğur Emek tarafından hazırlanan “Kamu İhalelerinde Rekabet
2019 yazında popülizmin yükselişte olduğu ülkelerden bir grup liberal akademisyen, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve siyasetçilerle İstanbul'da popülizm üzerine tartışmak ve bu tehdide karşı liberal bir iletişim stratejisi geliştirmek için
1946 seçimlerinden bugüne tek bir farkla: Seçmenin iradesine, özellikle İstanbul’da “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu…” diyen siyasi iktidarın öncülüğünde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında kazananın kim olduğuna dair
2013 yılından bu yana, basın özgürlüğü konusu Türkiye’nin kötüye giden demokratikleşme performansının en önemli göstergelerinden birisi oldu.
Büyüme oranı ile iktisadi özgürlükler ve uluslararası ticaret serbestisi arasındaki ilişki dikkate alındığında, politika yapıcılarının indeks kapsamında yer alan değişkenler veya bu değişkenleri doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen diğer politika
Seçim sisteminde özellikle yüzde 10’luk ulusal baraj uygulamasının varlığı büyük partiler lehine işlerken, 1982 Anayasası ve seçim kanununda ifadesini bulan temsilde adalet ilkesi ve bu çerçevede siyasal özgürlük prensibi zedelenmiştir.