Son 8-9 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin siyasî avantaj elde etmek için dinî değer ve sembolleri kullanmayı alışkanlık haline getirdikleri kimsenin meçhulü değil. Daha önce yazdığım gibi, dinî değerlerin
Blog
Geçen haftaki yazımda ülkemizin maruz kaldığı büyük deprem felâketinin ilk sonuçlarının çağrıştırdığı duygu ve düşüncelerimi paylaşmıştım. Felâketin üstünden neredeyse iki hafta geçmiş olmasına rağmen arama-kurtarma çalışmaları halâ devam etmektedir ve
Bir hafta önce ülkemiz maalesef büyük bir felâkete maruz kaldı; Kahramanmaraş merkezli şiddetli bir deprem bu şehir yanında Antakya ve Adana başta olmak üzere toplam 10 ilde büyük hasara yol
Önce İsveç’te, ardından Hollanda’da Kur’an kitabını (Mushaf) yakma gösterileri, beklenebileceği gibi, birçok Müslüman toplumda, bu arada Türkiye’de de infial uyandırdı. Bu arada Türkiye hükümeti bunu aynı zamanda bir diplomatik meseleye
Merhum Mehmet Âkif kendisi için yazmıştı: ‘’Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir?’’ Bu sözün şairin kendisi için ne kadar doğru olduğunu bilemem ama, ben öyle bir dostumu kaybettim ki bu
Başka birçok kavram veya ideoloji gibi milliyetçilik te mahiyeti sıkça yanlış anlaşılan bir ideoloji veya doktrindir. Nitekim, ‘’sokaktaki insan’’a göre milliyetçilik kendi ulusunun iyiliğini düşünmek demektir. Tahsil ve terbiye ile
Siyasetle uzaktan ilgilenen herkes bir noktada “neoliberal” terimini duymuştur. Bu terim, dünyanın bütün sorunlarını bir tür kapitalizm yanlısı ekonomik prensiplere ve dolayısıyla klasik liberal değerlere yüklemeye girişen aleyhtarlar tarafından sıklıkla
Ekolojik kaynaklar için mülkiyet hakları çevrenin korunması adına önemli olabilir mi? 19. yüzyıldan günümüze, önde gelen çevreciler ve çevreci düşünürler piyasa ekonomisiyle özdeşleşmiş mülkiyet haklarının ekolojik sürdürülebilirliği tehdit ettiğine dair
Ondokuzuncu yüzyılın sonlarında Alman sosyolog Ferdinand Tönnies (1855-1936) sanayileşmenin toplumsal yapı ve kurumlar üzerindeki etkilerini ele aldığı Gemeinschaft und Gesellschaft (1887) adlı eserinde geleneksel cemaatçi-dayanışmacı toplumsal yapıların yerini gitgide bireyci
Genel seçimler yaklaşırken iktidarın ve muhalefetin karşılıklı hamleleri siyasî gündemi tamamen işgal etmiş durumda. Geçen yazımda belirttiğim gibi, Ekrem İmamoğlu’nun cezasının ve siyaset yasağının kanun yolundan dönmesi ihtimalinde iktidar bloğu