Giriş Türk vergi sisteminde vergilendirilen ekonomik kaynağa göre üç tür vergi söz konusudur: Gelir üzerinden alınan vergiler, servetten alınan vergiler ve harcamalardan alınan vergiler. Harcamalar üzerinden alman vergiler; üretilen, satılan
Yayınlar
‘’Rejim Sorunu’’ benim 1999 yılında yayımlanan bir kitabımın adıdır. Rejim sorunu ibaresiyle kastettiğim, siyasal sistem ve hükûmet sistemindeki, iktidardaki partiler ve siyasal kadrolarındaki ve kamu siyasetlerindeki büyüklü-küçüklü değişmelere rağmen, Türkiye’nin
Editörden, Türkiye’nin 14 Mayıs’ta başlayan seçim süreci devam ediyor. Malum, 14 Mayıs’ta sandık başına giden yurttaşların tercihleri yasama meclisindeki milletvekili dağılımını belirledi ama cumhurbaşkanının seçilmesini sağlayamadı. Bu seçim sonunda iktidardaki
Genel Olarak Türkiye’de Vergi Politikaları Türkiye’de vergi politikalarının tarihine baktığımızda etkin vergilendirme sistemine tam geçilemediği gözlenmekle beraber özellikle 2000’lerden sonra vergi adaletsizliği göze çarpmaktadır (Ejder, 2000). 2002’de Avrupa Birliği tam
Türkiye’nin dünyadaki tüm hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilemesi, hukuk ve idari alanlarda kurumsal/yapısal bir erozyon gerçekleştiği ve Türkiye’nin ivedilikle reforma tabi tutulması gerektiği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu düşünce çerçevesinde
Özgürlük Araştırmaları Derneği tarafından, National Endowment for Democracy ve Friedrich Naumann Vakfı- Türkiye Ofisi’nin desteğiyle birlikte beş ana kurum/yapıda mevcut sorunların tanımlanması ve somutlaştırılması amacıyla “Türkiye’de Yapısal Reformlar Projesi” başlatıldı.
Özgürlük Araştırmaları Derneği olarak son yıllarda ülkemizde yaşanan, dünya geneli hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilememize sebep olan kurumsal/yapısal erozyonu inceleyip çözüm yollarını araştırmaktayız. Bu amaç çerçevesinde, National Endowment for
Türkiye’nin dünyadaki tüm hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilemesi, hukuk ve idari alanlarda kurumsal/yapısal bir erozyon gerçekleştiği ve Türkiye’nin ivedilikle reforma tabi tutulması gerektiği düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu düşünce çerçevesinde
Özgürlük Araştırmaları Derneği tarafından, National Endowment for Democracy ve Friedrich Naumann Vakfı- Türkiye Ofisi’nin desteğiyle birlikte beş ana kurum/yapıda mevcut sorunların tanımlanması ve somutlaştırılması amacıyla “Türkiye’de Yapısal Reformlar Projesi” başlatıldı.
Türkiye’nin dünyadaki tüm hukuk devleti ve yönetişim endekslerinde gerilemesi, hukuki ve idari alanlarda kurumsal/yapısal bir erozyon gerçekleştiği ve Türkiye’nin bu yapı ve kurumlarda ivedilikle reforma tabi tutulmalıdır. Bu düşünce çerçevesinde